Matta 4:1-11'i birlikte okuyun. Bu pasaj bize kötü ruhlar hakkında ne söylüyor?
İnsanlar melekler hakkında konuştuklarında ilk soru şudur: "Melekler neye benzer?" Pek çok sanatçı onları tanımlamaya çalışmıştır.
► Melekler neye benziyor?
Meleklerin kanatları var mı? Yeşeya'nın gördüğü yüksek meleğin (Seraf) altı kanadı vardı.[1] Tanrı'nın Musa'ya Ahit Sandığı'na takmasını söylediği Keruv heykelinin kanatları vardı.[2] Hezekiel'in gördüğü Keruvun dört kanadı vardı.[3]
Meleklerin genel olarak kanatları olduğunu bilmiyoruz. Seyahat için kanatlara ihtiyaç duymazlar, çünkü onlar ruhtur ve kanatlarla uçmaktan çok daha hızlı hareket ederler. Ruhlar olarak, fiziksel bedenleri de olmazdı. Melekler için kanatlar gereksizdir.
Gördüğümüz sanatın çoğunun aksine, İncil melekleri asla kadın veya çocuk gibi tanımlamaz. Erkek şeklinde ortaya çıkmışlardır, ancak insani anlamda cinsiyetleri yoktur. Evlilik ilişkisi veya aile ağı gibi bir şeyleri yoktur.[4] Her biri özel olarak yaratılmıştır.
Melekler genellikle insanlar tarafından görülmezler ama bir amacı olduğu zaman ortaya çıkabilirler. Bazen bir melek göründüğünde insanlar ilk başta onun sıradan bir adam olduğunu düşündü.[5] Diğer zamanlarda melekler öyle bir parlaklıkla ortaya çıkarlardı ki, insanlar korkudan yere düşerlerdi.[6] Birisine bir melek göründüğünde, genellikle “Korkma” sözleriyle konuşmaya başlardı.[7]
Melekler ruhtur,[8] ancak bu nedenle onları daha az gerçek olarak düşünmemeliyiz. İncil, ruhların fiziksel olan her şeyden daha güçlü olduğunu ima eder.[9]
Meleklere Tanrı'nın oğulları[10] denir ve Tanrı'nın doğasına ait bir şeye sahiptirler, ancak insanların sahip olduğu gibi değil. Melekler şu anda güç ve zeka bakımından insanlardan çok daha üstünler, ancak insanlar bir gün meleklerin üstünde olacaklar.[11]
Yaratılış bölümünde meleklerin yaratılışından söz edilmez. Onlar yeryüzünden önce yaratılmışlar ve Tanrı'nın yeryüzünü yarattığını gördüklerinde kutlamışlardır.[12]
Melekler ölümsüzdür.[13] Yeryüzünden önce yaratılmış olmaları, tüm meleklerin binlerce yıldır yaşadığı ve tüm insanlık tarihini gözlemlediği anlamına gelir.
Meleklerin kişiliği vardır. Konuşabilir ve sohbet edebilirler.[14] Tanrı'ya taparlar, bu da O’nun doğasından bir şeyler anlayabilecekleri ve ona huşu ile cevap verebilecekleri anlamına gelir.[15] Bir günahkar tövbe ettiğinde sevinirler, bu da duyguları olduğunu gösterir.[16] Kurtuluş planını anlamaya yoğun bir ilgi gösterirler bu da entelektüel kapasiteye sahip olduklarını gösterir.[17] İsa'nın doğumunun duyurulmasını kutladılar.[18]
Meleklerin hepsi aynı değildir, çünkü bazıları Keruv ve yüksek melekler (Seraf) olarak adlandırılır. Meleklerin seviyeleri de vardır, çünkü Kutsal Kitap hem meleklerden hem de en az bir baş melekten söz eder ve “şeytan ve onun meleklerinden” bahseder. Aralarında tahtlar, egemenlikler ve prenslikler (beylikler) olarak adlandırılan bir otorite yapısı vardır.[19]
Yahudi ve Hıristiyan geleneksel kitaplarında melekler hakkında Kutsal Yazılardan bildiğimizin çok ötesine geçen çok şey yazılmıştır.
Melekler arasındaki farklar hakkında Kutsal Kitap'ta pek bir şey açıklanmaz. Başmelek terimi Kutsal Kitap’ta sadece iki kez kullanılır. Mikail'e baş melek denir ve İsa'nın dönüşünde bir baş meleğin sesi duyulacak.[20] Baş melek terimi, kelimenin tam anlamıyla "baş melek" anlamına gelir. Kaç tane baş melek olduğunu bilmiyoruz.
Seraf'dan Kutsal Kitap’ta sadece Yeşeya 6'da bahsedilir. Altı kanatları vardı. Kanatları dışında elleri, ayakları ve yüzleri olduğu için biraz insan gibi görünebilirler.
Adem ve Havva dışarı çıkarıldıktan sonra Aden Bahçesi'ne Keruv ve alevli bir kılıç yerleştirildi.[21] Bu, bahçeyi ulaşılmaz kılmak içindi. Hezekiel'in gördüğü Keruv, bildiğimiz diğer yaratıklardan çok farklıdır. Dört kanada, hepsi farklı dört yüze, birkaç ele, ateş gibi bir parıltıya, şimşek çakmalarına ve yıldırım hızına sahiptiler.[22]
Ahit Sandığı'nın uçlarına, aralarında Merhamet Koltuğu olacak şekilde iki keruvun görüntüleri yerleştirildi. Kutsal Kitap’ta en az sekiz kez Tanrı, Keruvlar arasında olan olarak adlandırılır.[23] Bu, O’nu tapınakta tapınılan İsrail'in Tanrısı olarak tanımladı ve ayrıca, gösterdiği yollar dışında kendisine ulaşılamaz olduğunu gösterdi.
Tanrı’nın kudreti ve azameti, sahip olduğu kullarında görülür. Keruvlar öyle mahluklardır ki, gören bir kimse Tanrı’yı gördüğünü zanneder ve O'na tapmaya meyledebilir, oysa o sadece Tanrı’nın bir kuludur.
Tanrı’ya bu kadar çok meleğin eşlik etmesi, onun heybetini gösterir. Elçi Yuhanna, Tanrı'nın tahtının etrafında bir melek kalabalığı görmüş ve “sayıları binlerce binler, on binlerce on binler” diye ifade etmiştir.[24]
Bir meleğin gücü sınırsız değildir, çünkü Daniel için mesajı taşırken birinin çatışma nedeniyle geciktiğini okuduk.[25] Yine de örneğin birinin 185.000 askeri öldürdüğü zamanda olduğu gibi; Tanrı, verdiği görev ne olursa olsun, onlara ihtiyaç duydukları kadar güç verebilir.[26]
Görünüşe göre meleklere sorumluluklar verilmiş. Kutsal Kitap bize onların kurtuluşa erenlere hizmet etmek için gönderildiklerini söyler.[27] Melekler, Tanrı'ya hizmet eden insanları çevreler ve korur.[28] Her zaman birçok meleğin bizimle birlikte olduğunu varsayabiliriz. İsa, çocukların kendilerine atanmış meleklere sahip olduğunu söyledi.[29] Baş melek Mikail'e İsrail ulusunu koruyan prens denir.[30]
Kutsal Kitap bize asla meleklere dua etmemiz gerektiğini söylemez. Onlarla iletişim kurmaya çalışmamız gerektiğini bile söylemez. Onlar bizimle Tanrı arasında aracı değildir. Gerçekten anlamadıkları ruh dünyasında ki şeylerle katılan ve meleklere tapınan insanlar için bir uyarı vardır.[31] Tanrı’nın istemediği şekilde meleklerle ilişki kurmaya çalışırsak, Tanrı’nın melekleri yerine kötü ruhlar bize cevap verecektir.
Kötü ruhlar, Tanrı'ya isyan eden meleklerdir. Bu, insan yaratılmadan önce oldu ve Kutsal Kitap bu konuda fazla bir şey açıklamaz.
Tüm melekler başlangıçta iyi ve kutsal olarak yaratılmıştır ve Kutsal Kitap onları “kutsal melekler” olarak adlandırır.[1] Şeytan bir isyanın lideriydi ve meleklerin üçte biri ona uydu.[2] Yahuda, ilk konumlarından ayrılan meleklerden söz eder.[3]Onlar zaten Tanrı’nın hükmüyle mahkûm edilmişlerdir.[4]
Peygamber kitaplarında Şeytan'ın düşüşüne atıfta bulunabilecek iki pasaj vardır (Yeşeya 14:12-17 ve Hezekiel 28:12-19). Her pasaj bir insandan, dünyevi bir kraldan söz eder, sonra bir insan kraldan daha fazlası hakkında bahseder gibi görünür. Bir kralın düşüşünü Şeytan'ın düşüşüyle karşılaştırıyor olabilirler.
Görünüşe göre Şeytan gururlandı ve Tanrı'dan bağımsız olmak istedi. Elçi Pavlus, bir kişinin gururlanabileceği ve şeytanla aynı mahkumiyete uğrayabileceği konusunda uyardı.[5] Bu, şeytanın Adem ve Havva'ya "tanrılar gibi olacaksınız" dediğinde sunduğu ayartmanın aynısıydı. Bu Tanrı’nın yetkisini reddetmeye ve kendisinin tanrısı olmaya ayartılmaktır.
► Şeytan hakkında bildiğimiz bazı şeyler nelerdir?
Şeytan hala Tanrı’ya karşı olan başkaldırıya önderlik ediyor. O “havanın prensi ve gücü” olarak isimlendirilir.[6] Şeytan, “bu dünyanın hükümdarı” olarak adlandırılır, çünkü bu dünyanın insanları çoğunlukla Tanrı'ya isyan eder.[7] Dünyanın krallıklarına sahip olduğunu iddia eder ve onları geçici olarak seçtiği kişiye verir.[8] Müjdeyi kabul etmelerini engellemek için günahkarların zihinlerini kör eder.[9] Günahkarlar gerçekten onun tutsaklarıdır.[10] Tanrı'nın Sözünü, etkili olmaması için insanların zihinlerinden çıkarır.[11] Ananias ve Saphira'nın kalplerine kiliseye ve Kutsal Ruh'a yalan söyleme planını koydu,[12] ve İsa'ya ihanet etme arzusuyla Yahuda'ya girdi.[13] Tanrı Sözünün, “cinlerin öğretileri” olarak adlandırdığı yanlış dini öğretiler icat eder ve insanları bunları öğretmeye teşvik eder.[14]
Şeytan, Tanrı'dan nefret eder ve bu nedenle, Tanrı'nın suretinde yaratılan ve Tanrı'nın en büyük lütfunun hedefi olan insandan da nefret eder. Alabildiği kadar çok insanı etkileyerek ve Tanrı’ya isyan etmelerini sağlayarak, kendisinin uğradığı mahkumiyet ile başkaları da mahkum olsun diye yollar arar.[15]
Şeytan bilinçli olarak kulluk edenler dünyanın en aldanmış insanlarıdır, çünkü onlar başarılı olamayacak bir isyan içindedirler ve onlardan nefret eden ve sadece onları yok etmekle ilgilenen bir efendiye hizmet etmektedirler. O, yerine getiremeyeceğini bildiği sözler verir.
Bazıları da günah içinde yaşamayı tercih ettiklerinde bilinçsizce Şeytan'a uyarlar. Bu yüzden şeytan ayartma ve aldatmaya çok zaman ve enerji harcar. O, insanların Tanrı’ya olan inancını reddetmeye, Tanrı’ya ibadet etmek yerine yaratılmış şeylere putlar yapmaya sevk etmek ister. Onun ayartmaları birer aldatmacadır, çünkü gerçekten Tanrı'nın yarattıklarının saptırılmış hallerinden başka sunabileceği hiçbir şeyi yoktur. Şeytan hiçbir neşe ve zevk yaratmamıştır; hepsini Tanrı yaratmıştır. Şeytan zevkleri ancak Tanrı'nın iradesi dışında suistimal edilmiş şekillerde sunabilir.
Bazı kötü ruhlar, görünüşe göre belirli coğrafi bölgelere veya insan gruplarına odaklanır. Melek Mikail'e İsrail'i koruyan prens denmesi gibi, Pers ve Yunan prensleri olarak adlandırılan kötü ruhlar da vardı.[16] Bazı ruhlar ulusların tanrıları haline gelmiştir.
Şeytan tapınılmayı ister.[17] ötü ruhlar sahte dinler aracılığıyla çalışır. Kutsal Kitap bize, insanlar putlara taptıklarında onların cinlere taptıklarını söyler.[18] Neye taptığını bilmeyen insanların ibadetine şeytanlar cevap verirler. Nasıl ki Tanrı’ya tapan Tanrı’ya daha çok benzeyip kutsallıktan zevk alırsa, kötü ruhlara tapan da daha çok kötü olup, kötülükten zevk alır. Belki de en kötü ibadet şekli, insanların kendi çocuklarını iblislere kurban etmesidir.[19]
Şeytan ve diğer iblisler, insanların zihinlerini ve davranışlarını tam olarak kontrol etmeye çalışırlar. Buna “şeytan hakimiyeti” denir. Bazı insanlar kendilerini bilinçli olarak bu tür bir mülkiyete teslim etmişlerdir; belki başkaları ne yaptığını anlamadan buna izin vermiştir. Kimileri kendi amaçları için kullanmak üzere güçler kazandıklarını düşünerek adım adım bu duruma gelmiştir. Bu şekilde şeytanın hakimiyetine giren bir kişi kötü ruhların bir kölesi olur, kendi kendini yok etmeye zorlanır ve korkunç zihin ve duygusal işkence ile acı çeker.[20] Ancak İsa, bir insanı bu esaretten kurtarabilir.
[15] “Şeytan kendini günahkarın kalbine, gözlerine ve diline hakim kılar. Kalbini günah sevgisiyle doldurur; gözlerini kör eder, böylece kendisini bekleyen suçluluğu ve felaketi görmez; ve dilini dua etmekten alıkoyar.”
- Adam Clarke, Hıristiyan Teolojisi, “İyi ve Kötü Melekler”
Müjde'nin yaygın olarak vaaz edildiği ülkelerde, kötü ruhların faaliyeti genellikle kılık değiştirmiştir. İronik olarak, bu “uygar” ülkelerde insanlar en dünyasal olanlardır, doğaüstü her şeyle alay eder ve ruhların varlığını inkar ederler. Böyle bir ortamda, kötü ruhlar açıkça hareket etmezler, çünkü sevindirici haberi işiten insanları korkuturlarsa, bu insanların çoğu kurtuluş ve korunma için Tanrı'ya dönerdi.
Müjde'nin az bilindiği ülkelerde, kötü ruhlar açıkça faaliyet gösterirler. Oradaki insanlar kurtuluş için Mesih'e dönebileceklerini bilmezler, bu nedenle cinlerin güçleri onları korkutur ve onları boyun eğdirir. Ruhlara hizmet ederler ama isteyerek ve sevinçle değil korkuyla. Müjde harika bir kurtuluş ve özgürlük mesajı olarak gelir.[1]
Şeytanın sürekli saldırısı nedeniyle ruhsal bir savaşın içindeyiz. Savaşımızın fiziksel düşmanlara karşı değil, ruhlar dünyasında olduğunu unutmamamız konusunda uyarılırız.[2] Kendimizi koruyabilmemiz için ruhsal zırhı giymemiz gerektiği söylenir.[3] Zaferden emin olabiliriz çünkü şeytan içimizdeki Tanrı'nın gücüne karşı koyamaz ve şeytana direndiğimizde bizden kaçacaktır.[4]
► Şeytan ile Tanrı aynı güce mi sahip?
Şeytan, insanların şu andaki ölümlü durumunda sahip olduklarının çok ötesinde bir gücü vardır. Ancak, gücü Tanrı'nınkiyle karşılaştırıldığında bir hiçtir. Güçte eşitmiş gibi, Tanrı'nın karşıtı olarak düşünülmemelidir. Bazı filozoflar dünyadaki iyilik ve kötülük güçlerinin eşit olduğunu düşünürler. Bu hakikatten uzaktır. Şeytan her yerde bulunmaz, her şeyi bilmez ve hata yapar. Tanrı ruhları yaratandır ve O’nu yenemezler. Zaman geldiğinde insanın denetimli serbestliği sona erdiğinde, günahkar insanlarla birlikte tüm kötü ruhlar yargılanacak, hapsedilecek ve cezalandırılacaktır.
Şeytan'ı yenmeye uzun zaman önce söz verildi. Tanrı, yılanın başını ezmek için bir Kurtarıcı göndermeye söz verdi.[5] İsa, şeytanın işlerini yok etmek ve bize günaha karşı zafer kazandırmak için geldi.[6] İsa, ölümü ve dirilişiyle, Şeytan'ın ölüm üzerinde güç sahibi olmasına izin vermez.[7] Şeytan ve diğer kötü ruhların nihai ve ebedi kaderi ateş gölüdür.[8]
Zaten Tanrı, Şeytan'ın yapabileceklerine sınır koyar.[9] Bu, Şeytan'ın bize yapabileceklerinden korkarak yaşamak zorunda olmadığımız anlamına gelir. Tanrı izin vermedikçe hiçbir şey olmaz ve O bizim nelerle baş edebileceğimizi bilir.
Sadece Şeytan'ın saldırısına karşı korunmakla kalmıyoruz, aynı zamanda Şeytan'ın krallığına karşı Tanrı'nın krallığını geliştirme gücüne sahibiz. İsa, kötü ruhları kovmak için sadece havarilere değil, öğrencilerine de güç verdi.[10] Biz müjdeyi vaaz ederken, Tanrı kendi gerçeğine güç verir ve müjdeye uyanları Şeytan'dan kurtarır.
Sınıf liderine not: Aşağıdaki bilgi bölümünü açıklamak için sınıfın bir üyesi seçilebilir (“Kaçınılması Gereken Hata: Ruh Dünyasına Yanlış Türde İlgi Duyma”).
[1] “Sen direnmeye devam edersen şeytan seni yenemez. O ne kadar güçlü olursa olsun, Tanrı şeytana direnmeye devam eden adamın asla yenilmesine izin vermez. Şeytan, insan iradesini zorlayamaz.”
- Adam Clarke, Hıristiyan Teolijisi, “İyi ve Kötü Melekler”
Kaçınılması Gereken Hata: Ruh Dünyasına Yanlış Türde İlgi Duyma
Bazı insanlar ruh dünyasına hayran olurlar. Melekleri incelemeye başlarlar ve onlarla etkileşime geçmeye çalışabilirler. Kutsal Kitap bize asla meleklere dua etmemizi veya onlarla ilişki kurmaya çalışmamızı söylemez. Kutsal Kitap bizi onlara tapmamamız ve anlayabileceğimizden daha fazlasını bilmeye çalışmamamız konusunda uyarır. (Koloseliler 2:18).
Bir kişinin kötü ruhlara fazla ilgi duyması daha da tehlikelidir. Bazı insanlar onların gücünden ve yaptıklarından büyülenir. Ruhlarla etkileşime giren oyunlar vardır. İnsanların ruhlardan bilgi almak için kullandıkları yöntemler vardır. Tanrı'nın gücüyle onlara direnmek dışında kötü ruhlara asla bulaşmamalıyız.
Bazı insanlar ruh dünyası ve nasıl çalıştığı hakkında karmaşık ve ayrıntılı açıklamalar geliştirdiler. Ancak Tanrı, ruhlar dünyası hakkında bilmemiz gereken her şeyi Kutsal Kitapta açıkladı.
Sınıf, “İnanç Beyanı”nı en az iki kez birlikte okumalıdır.
İnanç Beyanı
Bütün Tanrı yaratmıştır. Kutsal melekler Tanrı’ya ibadet eder ve inananları korurlar. Melekler ölümsüz, konuşabilen, ibadet edebilen ve akıl yürütebilen kişisel varlıklardır. Ahlaki seçimler yapmışlardır. Şeytan ve diğer melekler günaha düşmüşlerdir ve Tanrı’nın ve insanın düşmanıdırlar. Tanrı, Şeytan'ın gücünü sınırlamış ve onu sonsuz cezaya mahkûm etmiştir.
6. Ders Ödevleri
(1) Bölüm Ödevi: Her öğrenciye aşağıda listelenen bölümlerden biri atanacaktır. Bir sonraki ders oturumundan önce, pasajı okumalı ve bu dersin konusuyla ilgili ne söylediği hakkında bir paragraf yazmalıdır.
1. Petrus 5:8-9
Elçilerin İşleri 12:7-11
Matta 12:43-45
2. Korintliler 11:13-15
Luka 8:27-35
(2) Test: Bir sonraki derse Ders 6 üzerinden bir test ile başlayacaksınız. Hazırlık aşamasında test sorularını dikkatlice inceleyin.
(3) Öğretme Ödevi: Ders dışı öğretim zamanlarınızı planlamayı ve raporlamayı unutmayın.
Ders 6 Testi
(1) Melekler ne zaman yaratıldı?
(2) Melekler ne kadar yaşar?
(3) Meleklerin genellikle fiziksel bedenlerinin olmadığını nereden biliyoruz?
(4) Meleklerin kişiliğe sahip olduğunu bilmemizin bazı nedenleri nelerdir?
(5) Kutsal Kitapta meleklere atıfta bulunan bazı farklı kelimeler nelerdir?
(6) Meleklerin imanlılar için yaptığı şeyler nedir?
(7) Kötü ruhların kaynağı nedir?
(8) Bir puta tapan gerçekten neye tapıyor?
(9) Şeytan ve diğer kötü ruhların nihai kaderi nedir?
SGC exists to equip rising Christian leaders around the world by providing free, high-quality theological resources. We gladly grant permission for you to print and distribute our courses under these simple guidelines:
No Changes – Course content must not be altered in any way.
No Profit Sales – Printed copies may not be sold for profit.
Free Use for Ministry – Churches, schools, and other training ministries may freely print and distribute copies—even if they charge tuition.
No Unauthorized Translations – Please contact us before translating any course into another language.
All materials remain the copyrighted property of Shepherds Global Classroom. We simply ask that you honor the integrity of the content and mission.