Mezmur 8'i birlikte okuyun. Bu pasaj bize insan hakkında ne anlatıyor?
► Dünyadaki her insanda benzer olan şeyler nelerdir?
Bize kimliğimizi veren şeyleri düşünün. İnsan olmak gerçekten ne demek?
Başlangıç yeri Yaratılış 1:26'dır. “Sonra Tanrı, 'Benzeyişimize göre kendi suretimizde insan yapalım' dedi.” Doğamızda Tanrı'ya benzer bir şey var. Biz Tanrı değiliz, ama bizi hayvanlar dünyasının geri kalanından ayıran bir şey var ve bizi eşsiz kılan budur. Mezmur 8:5 'te yazar, "meleklerden biraz daha aşağı" kılındığımıza ve "görkem ve onurla taçlandırıldığımıza" sevinir.
Tanrı, insanlara dünyayı ve üzerinde yaşayan canlıları yönetmeleri için özel bir sorumluluk verdi.[1] İnsanların canlı türlerinin kaybını önlemek için dünyayı dikkatli bir şekilde yönetmeleri, kaynakları akıllıca kullanmaları ve gelecek nesillere dünyayı iyi durumda bırakmaları gerekiyor.
İnsanoğlunun bu üstün görüşü, kendi özsaygımız için evrim doktrininden kesinlikle daha iyidir! Evrimde insan yaşamının özel bir önemi, hiçbir amacı, anlamı, insan olmanın özel bir yanı yoktur.
Bazı eski efsanelere göre, insanlar tesadüfen, amaçsız olarak yaratıldılar ve yaratıcı tarafından sevilmediler. Fakat Kutsal Kitap bizim “Tanrı'nın suretinde” yaratılmış, özel bir varlık olduğumuzu öğretir. Bu ne anlama geliyor?
► İnsanlardaki Tanrı görüntüsünün fiziksel benzerlik anlamına gelmediğini nereden biliyoruz?
İnsanlardaki Tanrı sureti, fiziksel benzerlik anlamına gelmez.
(1) Tanrı bir ruhtur. Süleyman, göğün ve yerin tümünün Tanrı'yı içeremeyeceğini anladı. [2] Tanrı, kendisini hangi görünüşte seçerse o şekilde kendisini gösterebilirdi, ancak Tanrı'ya benzeyen tek bir görünüş yoktur. Bu, ibadet etmek için Tanrı'nın suretlerini yapmamamızın bir nedenidir.
(2) Tanrı'nın suretlerini bir adama benzetmeye putperestlik denir.[3]
(3) İnsanlık dünyadaki yaşam için tasarlanmıştır, yürümek için bacaklar, hareket ettirmek için eller ve algılamak için görü ve duyu. Tanrı bizi yeryüzünde yaşam için tasarladı. Ama Tanrı tüm evrende yaşar. Sözüyle bir şeyler yaratabilir ve hareket ettirebilir. O’nda bizim sınırlamalarımızdan hiçbiri yoktur. Onun bir insanın fiziksel formuna sahip olduğunu düşünmek için hiçbir sebep yoktur.
► Tanrı'nın suretini yansıtan insanın özelliklerinden bazıları nelerdir?
İlahiyatçılar, insanın Tanrı'nın suretinde olmasının ne anlama geldiği hakkında çok düşünmüşlerdir ve çoğu, aşağıdaki nitelikler konusunda hemfikirdir.
Yaratıcı İçgüdü
İçimizdeki Tanrı'nın suretinden (gelip) büyüyen bir yaratıcı içgüdümüz var. Yaratıcımız bizi yaratıcı olmamız için yarattı! Bazen hayvanlar, insanların sanat dediği işaretler yapmak için eğitilir. Ancak bu, bir fikri ifade eden, insanın ürettiği sanattan çok farklıdır. Mağaralarda eski çizimler bulundu. Onları çizen insanlar hakkında fazla bir şey bilmiyoruz, ama kimse onların hayvanlar tarafından çizildiğini düşünmüyor ve insanlar tarafından yapıldığından şüphe etmiyor.
Yaratıcılık, müzikte de kendini gösterir. Müziğin, düşüncelerimizi ve duygularımızı ifade etme konusunda olağanüstü bir kapasitesi vardır. Fikirleri müzik aracılığıyla iletme yeteneği, içimizdeki bu Tanrı suretinden gelir.
Düşünme Yeteneği
Düşünme yeteneği de bir başka "Tanrısal" kapasitedir. Hayvanlarda da beyin vardır, ancak anladığımız kadarıyla hayvanların beyin aktiviteleri, temel içgüdü ve sezgi düzeyinin üzerine çıkmaz. Analiz etme, değerlendirme yapma ve yansıtma, ardından ikna edici bir şekilde iletişim kurma yeteneğine sadece insanlar sahiptir.
Sadece düşünmekle kalmayıp, düşünce hakkında bile düşünebiliriz. Düşünce süreçlerini analiz edebiliriz. Sadece mantıklı düşünmekle kalmaz, mantık hakkında da düşünebiliriz.
İletişim Yeteneği
İnsanların iletişim yeteneği vardır. Fikirler, diğer insanların anladığı seslere veya sembollere dönüşen dilin kullanımıyla gösterilir. Köpekler ve kuşlar gibi hayvanlar seslerle “iletişim kurabilir”, ancak hayvanlar arasında bilinen hiçbir şey, insan dilinin karmaşıklığına yakın değildir. Hayvanların başkalarını tehdit etme, bölge talep etme veya yiyecek paylaşma yolları vardır, ancak yaşamın anlamı hakkında tartışmaları yoktur.
İletişim yeteneği, düşünme ve muhakeme yeteneğine bağlıdır. Hayvanlar söz söyleyemezler ama bilseler bile söyleyecek çok şeyleri olmaz.
Sosyal Doğa
İnsanlar sosyal bir yapıya sahiptir. Diğer insanlarla etkileşimde bulunmak, başkalarına taahhütlerde bulunmak ve başkalarına bağımlı olmak için tasarlandık. Hayata tamamen başkalarına bağımlı olarak başlıyoruz ve bir çocuğun yetişkin olması uzun yıllar alıyor. Çünkü ilişkiler Tanrı için önemlidir.[1]
Tanrı insan hayatını, insanların günlük ihtiyaçlarının karşılanması için birlikte çalışmaları ve ilişkilerini sürdürmeleri için tasarlamıştır. Bir insan yiyecek, barınma gibi şeyleri kimsenin yardımı olmadan elde edebilse bile, ancak yalnızca başkalarıyla ilişkide karşılanabilen önemli ihtiyaçları olacaktır. İnsanın sosyal doğası, Tanrı'nın doğasını yansıtır. Tanrı bir Üçlübirliktir ve ebediyen ilişki içindedir.
İnsan ilişkilerinin birçok sorunu vardır. Sorunlar nedeniyle bazı insanlar daha bağımsız olmaları gerektiğini düşünürler. Kimseye bağımlı olmadan yaşamak isterler. Yalnız yaşamak çözüm değildir ve Tanrı'nın bizim için tasarladığı hayat değildir. Bunun yerine, bize ilişki içinde yaşamanın ilkelerini verdi ve sorunlar Tanrı'nın tasarısına uymadığımızda ortaya çıkmaktadır.
Ahlaki Duyu
Doğamızın bir parçası olan ahlaki bir duyumuz var. İçimizdeki bir şey bize bazı eylemlerin doğru, bazılarının yanlış olduğunu söyler. [2] Bir arzunun peşinden gitmenin ne zaman doğru olduğunu ve ne zaman yapmamamız gerektiğini söyler. Adem ve Havva kutsal olarak yaratılmışlardı ve Tanrı'nın iradesini mükemmel bir şekilde uygulayabilirlerdi.
İnsanlık günaha düştüğü ve bu temel ahlaki algıyı zedelediği için, tam olarak doğru olmasa da her birimizin içinde hala doğru ve yanlış kavramlarını anlama kapasitesi vardır.
Ahlaki bir duyuya sahip olduğumuz için, doğru olanı yapmak için bir sorumluluk duygumuz var ve günah işlersek suçluyuz. Bizler, suçluluk duygusu olmadan doğal içgüdülerini takip eden hayvanlar gibi değiliz.
Özgür İrade
Özgür irade ya da seçme yeteneği insanlara özgüdür. Buna karşılık, hayvanların seçimleri anlık dürtü ve içgüdü düzeyindedir. Hayvanlar, ahlaki ya da eylemlerinin sonuçlarını göz önünde bulunduran dikkatli, düşünülmüş kararlar vermezler. İnsanlar anlamlı, yaşamı değiştiren seçimler yapma yeteneğine sahiptir.[3]
► Hür irade neden insanlığın önemli bir özelliğidir?
Gerçek seçimler yaptığımız için Tanrı'ya karşı sorumluyuz. O, günahı yargılayacak ve doğruluğu ödüllendirecektir.[4]
Günahkar bir doğayla doğduğumuz için, özgür irademizi doğal olarak Tanrı'yı onurlandıracak şekilde kullanmıyoruz. Bir kişi doğası gereği “günahın kölesidir[5]”, doğruyu yapamaz, ancak Tanrı'nın lütfu her insana ulaşıp ona müjdeye cevap verme arzusu ve yeteneği verir. Bu nedenle bir kişi tövbe etme ve müjdeye inanma seçimini yapabilir.[6]
Ölümsüzlük
Ölümsüzlük, Tanrı'nın suretinin temel bir niteliğidir. Bizim var olmadığımız bir zaman vardı ama her kişi doğduğu andan itibaren sonsuza kadar var olacak. Bizler sadece fiziksel varlıklar değiliz, aynı zamanda sonsuza kadar yaşayacak ruhlarız ve hatta bedenlerimiz bile sonsuz bir biçimde diriltilecek.[7] Tanrı her birimizi sonsuz bir amaç için yarattı. Ölümsüzlük, seçimlerimizi ebediyen anlamlı kılar çünkü cennette veya cehennemde sonsuza kadar yaşayacağız.
Sevme Yeteneği
Sevme yeteneği, Tanrı suretinin bir parçasıdır. Hayvanlar arasında ilişkiler çok sınırlıdır ve çoğunlukla içgüdüyle kontrol edilir. Bunun için (sevmek için) diğer özellikler önemlidir. İletişim kurma yeteneğimiz, sevdiklerimizi seçme ve taahhütlerde bulunma yeteneğimiz ve başkalarından sevgi aldığımızda anlayışla yanıt verme yeteneğimiz olmasaydı, sevginin pek bir anlamı olmazdı.
İnsan sevgisi, bir ilişkide, sözler verilip tutularak, fedakarlık yaparak ve hizmet ederek ve affederek sevinçle ifade edilir. Bunların hepsi Tanrı’nın sevgisinin ifadeleridir.
Tapınma Kapasitesi
İbadet etme kapasitemiz, çok önemli bir özelliğimizdir. En sevdiğiniz ilahileri veya ibadet korolarını bir düşünün. “Tanrımız Müthiş Bir Tanrıdır” diye şarkı söyleriz. "Kutsallığına baktığımda, güzelliğini gördüğümde" tüm zamanların en güçlü tapınma ilahisidir. Mezmur yazarı, “Rab’be övgüler sun, ey gönlüm! O’nun kutsal adını öv varlığım!” diye haykırdı![8] Bu ifadeleri söylemek mümkündür, çünkü içimizdeki "Tanrı'nın sureti", suretinde yaratıldığımız Tanrı'yı tanır ve Ona karşılık verir!
[1] “İnsan Tanrı'nın suretinde yaratıldı, onu yaratan kutsal olduğu için kutsaldır. Tanrı sevgi olduğu için, insan sevgi içinde yaşayarak Tanrı'da yaşadı ve Tanrı da onda yaşıyordu. Tanrı saf olduğu gibi O da saftı, günahın her noktasından ayrıydı. Kötülük bilmiyordu, ama içten ve dıştan günahsızdı. ‘Tanrısı Rab’bi bütün yüreğiyle, bütün aklıyla, canıyla ve gücüyle sevdi.’”
- John Wesley, “İmanla Aklanma” vaazından alıntı
Durup Tanrı'nın bizi neden kendi suretinde yarattığını düşünmek iyidir. Yaratılanların geri kalanından neden bu kadar farklıyız? Yanıt, özellikle Tanrı ile ilişki içinde olmak ve O'na ibadet etmek için tasarlanmış olduğumuzdur.
Kutsal Kitap bize genel olarak yaratılışın Tanrı’yı yücelttiğini söyler. Biz Tanrı’nın büyüklüğünü yaptığı şeylerde görürüz. Ama diğer yaratıklar Tanrı’yı anlamadan yüceltirler. Tanrı’nın neye benzediğini anlayamazlar çünkü onların Tanrı’yla ilişkili bir doğaları yoktur.
Biraz yaratıcı olduğumuz için Tanrı'nın sonsuz yaratıcılığına hayran olabiliriz. Doğru ve yanlış duyusuna sahip olduğumuz için O'nun kutsallığına ve doğruluğuna tapabiliriz. Sevme kapasitemiz olduğu için O'nun sonsuz sevgisine hayran kalabiliriz.
Tanrı'yı sadece entelektüel bilgi ile değil, ilişkide de ne kadar iyi tanırsak, O'nu daha çok sever ve ona taparız. Tanrı ile olan ilişkimizden sevinç duyup doyum alabiliriz, çünkü bizi bu ilişki için tasarladı.
Diğer Önemli Düşünceler
(1) Tüm insanlar Tanrı'nın suretine sahiptir. Zihinsel engelleri nedeniyle akıl yürütemeyen, kendilerini yaratıcı bir şekilde ifade edemeyen veya özgür iradelerini kullanamayan insanlar vardır. Tanrı'nın surety onlarda yaratılmıştır, ancak dünyevi yaşamlarında tam olarak işlevlerini yerine getiremeyebilirler.
(2) Her insan hayatının sonsuz ve sınırsız bir değeri vardır. Bazen bir kişinin pratik yaşamdaki değerini, zekasını, eğitimini, yeteneklerini veya gücü gibi şeylerini fark ederiz. Ancak her insanın pratik yaşamdaki değerinden daha önemli bir değeri vardır, çünkü o Tanrı’nın görüntüsündedir. Bu yüzden her insan, kendisine yaşamda değer kazandıran şeylerden yoksun olsa ve kötü bir insan olsa bile insan olarak saygıyı hak eder. Tanrı’nın görüntüsü her çocuğun Tanrı için değerli olmasının sebebidir ve kürtaj korkunç bir günahtır.
(3) Melekler de yaratılışta benzersizdir. Onlar yüksek zekaya, muhakeme yeteneğine, iletişim yeteneğine ve ibadet kapasitesine sahiptirler. Bu nedenle, Tanrı'nın suretinin bazı yönlerine sahiptirler ve Kutsal Yazılarda “Tanrı'nın oğulları” olarak adlandırılırlar.[1] Şu anda güçte meleklerden aşağı durumdayız,[2] ancak onlar bize hizmet ediyorlar.[3] Sonsuzlukta meleklerden daha yüksek bir konumda olacağız,[4] ve Mesih'le hüküm süreceğiz. Bu, insanların meleklerden de daha, tam olarak Tanrı'nın suretinde yaratıldığı anlamına gelir.
(4) Dünya orijinal halinde değildir. Yetenekli bir sanatçı tarafından yapılmış güzel bir tablo hayal edin. Resmin yere atıldığını ve insanların çamurlu ayakkabılarla üzerinde yürüdüğünü hayal edin. Resme bakarsanız onu yapan büyük yeteneği hala görebilirsiniz, ancak resim, sanatçının onu ilk yapıp bitirdiği zamanki gibi değildir. Yaratılışta böyledir. Tam olarak Tanrının istediği gibi değil ama yine de Tanrı’nın görkemi yaratılışta görülür.
(5) Günah, insanlardaki “Tanrısal” kapasiteyi bozmuştur. Sanatsal ifade, kötü bir kalbi açığa çıkarabilir ve sanatçının armağanı kendisine Tanrı'dan verilmiş olsa bile, Şeytan'ın bir aracı olabilir. Ancak, lütfun müdahalesi nedeniyle günah, içimizdeki Tanrı'nın görüntüsünü tamamen yok edemez. İçimizdeki Tanrı'nın görüntüsü, O’nun lütufla yenilenebilir, geliştirilebilir ve Yaratıcımızın görkemini ifade edebilir![5]
(6) İçimizdeki Tanrı'nın görüntüsü, bizim için en önemli şeydir. İçimizdeki Tanrı'nın görüntüsü, Müjde'ye karşılık vermemizi mümkün kılar. Ahlaki duyumuz, lütfun vicdanımızı uyandırmasını ve bizi günahımız konusunda ikna etmesini sağlar. İçimizde çalışan lütufla restore edilen özgür irademiz, “kime hizmet edeceğimizi seçmemizi” mümkün kılar. Yaratıcı içgüdülerimiz aracılığıyla Tanrı'ya şan ve şeref getirebiliriz. Aklı kullanarak, Tanrı'dan ve O'nun yollarından bir şeyler anlayabiliriz. Tanrı'yı anlama arayışımız, lütfuyla “bizi şan ve şerefle taçlandıran” Yaratıcımızın mutlak yüceliğinin giderek daha fazla farkına varmamızla, ibadete dönüşür.
Bazen insanlar Tanrı ile olan ilişkinin sadece ölümden sonraki yaşam için bir anlamı olduğunu düşünürler. Bir insan yeryüzünde iyi bir hayat yaşıyorsa, Hristiyan olup olmamasının pek bir öneminin olmadığını düşünürler. Ancak insanlığın doğasının Tanrı ile ilişki için tasarlanmış olduğunu anladığımızda, bir kişi Tanrı'yı tanımıyorsa hayatının çoğunlukla boşa gittiğinin farkına varırız. İçimizdeki Tanrı'nın Ruhu’nun bize rehberlik etmesine, potansiyelimizi gerçekleştirmemize ve yaptığımız her şeye sonsuz bir bakış açısı vermesine ihtiyacımız var.
Sınıf, “İnanç Beyanı”nı en az iki kez birlikte okumalıdır.
İnanç Beyanı
İnsanlar, Tanrı'yı sevmek ve Tanrı'ya ibadet etmek amacıyla Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. Tanrı bizi düşünme, iletişim ve sevgi yetenekleriyle amaçlarını gerçekleştirebilmemiz için tasarladı. Bir kişinin ahlaki bir duyusu, kişisel bir iradesi ve ölümsüz bir ruhu vardır. Tanrı'nın lütfu kişiye özgür kararlar verme gücü verir. Her insan hayatı sonsuz ve sınırsız bir değere sahiptir.
4. Ders Ödevleri
(1) Bölüm Ödevi: Her öğrenciye aşağıda listelenen bölümlerden biri atanacaktır. Bir sonraki ders oturumundan önce, pasajı okumalı ve bu dersin konusuyla ilgili ne söylediği hakkında bir paragraf yazmalıdır.
Yakup 1:12-15
Romalılar 6:12-23
1. Selanikliler 5:23
Romalılar 8:22-26
Yeşu 24:14-18
Yaratılıi 3:1-6
Efesliler 2:1-9
(2) Test: Bir sonraki derse Ders 4 üzerinden bir test ile başlayacaksınız. Hazırlık aşamasında test sorularını dikkatlice inceleyin.
(3) Öğretme Ödevi: Ders dışı öğretim zamanlarınızı planlamayı ve raporlamayı unutmayın.
Ders 4 Testi
(1) Hıristiyanlığın insanlık görüşü diğerlerinden nasıl farklıdır?
(2) Tanrı'nın insanlıktaki suretinin fiziksel benzerlik olmadığını nereden biliyoruz? Üç neden verin.
(3) İnsandaki Tanrı suretinin dokuz unsurunu listeleyin.
(4) Hangi nedenle Tanrı'nın suretinde yaratıldık?
(5) Ahlaki duyudan hangi yetenek (özellik) meydana gelir?
(6) Tanrı'yı memnun ederek özgür irademizi kullanabilmek için neden Tanrı'nın lütfuna ihtiyacımız var?
SGC exists to equip rising Christian leaders around the world by providing free, high-quality theological resources. We gladly grant permission for you to print and distribute our courses under these simple guidelines:
No Changes – Course content must not be altered in any way.
No Profit Sales – Printed copies may not be sold for profit.
Free Use for Ministry – Churches, schools, and other training ministries may freely print and distribute copies—even if they charge tuition.
No Unauthorized Translations – Please contact us before translating any course into another language.
All materials remain the copyrighted property of Shepherds Global Classroom. We simply ask that you honor the integrity of the content and mission.