John Wesley, 1703-1791 yılları arasında İngiltere'de yaşadı. Müjdeyi kiliselerde hoş karşılanmayacak olan fakir insanlara açık havada vaaz etti. Para kullanımı da dahil olmak üzere yaşamın her ayrıntısında Tanrı'yı onurlandırmaya çalışarak dikkatli bir şekilde yaşadı. Hristiyanların para kazandıklarında, ellerinden gelen her şeyi biriktirmeleri ve ellerinden gelen her şeyi vermeleri gerektiğini öğretti. Disiplinli finansal alışkanlıklarını uygulamanın sadık bir örneğiydi. Verecek daha çok şeyi olsun diye yıllık harcamalarını azalttı. Sonra geliri artınca giderlerini sabit tutup, fazlasını dağıtti. Hayatı boyunca 30.000 pound kazanmış olmasına rağmen, öldüğünde elinde sadece birkaç madeni para vardı. Wesley, Tanrı'nın insanlara parayı kendi adına idare ettirme konusunda güvendiğini biliyordu ve Hristiyanların parayla uğraşırken Tanrı'nın ilkelerini takip etmeleri gerektiğini öğretti.
Giriş
Yeni Antlaşma paradan diğer konuların çoğundan bahsettiğinden daha fazla bahseder bunu sebebi paranın Tanrı için çok önemli olmasından değildir, insanların parayla ilgili çok fazla sorunu olmasındandır.
Yaratıcı olarak, tüm insanların ve sahip oldukları zenginliklerin sahibi Tanrı’dır. Hristiyanlar olarak bizler özel bir şekilde Tanrı'ya aidiz, çünkü O bizi kurtardı. Kendimizi, Tanrı'nın yüceliği için kullanılması gereken mülklerin yöneticileri olarak görmeliyiz.
İyi şeylerden zevk almak yanlış değildir. Her şeyi şükran ve alçakgönüllülükle kabul edersek, Tanrı bizi kutsamaktan memnun olur.
Ancak para çoğu insan için manevi bir tehlikedir.
Zenginler için Uyarılar ve Talimatlar
► Zengin olmak ne demektir?
Bir kişinin zengin olarak kabul edilmesinin farklı nedenleri vardır.
Temel gereksinimlerinizden fazlasını satın alacak paranız varsa, dünyadaki insanların en az yarısından daha zenginsiniz. Pek çok insan her gün o günku yiyeceğini yemek için çalışır; işlerini engelleyecek bir şey çıkarsa, yiyecekleri yoktur.
İnsanlar genellikle kendi toplumundaki çoğu insandan daha fazla servete sahip olan bir kişiyi zengin olarak görürler. Yaşam tarzı, çoğu insandan daha fazla para harcadığını gösterir. İnsanlar onu daha yüksek bir sosyal sınıftan olarak görür. Çoğu insanın satın alamayacağı lüks şeylerin tadını çıkarabilir. Yetkili kişiler üzerinde etkisi vardır. İnsanlar, kaynakları nedeniyle ona hizmet etmeye hazırdır.
Kutsal Kitabın zenginler için özel talimatları ve uyarıları vardır.
İsa'nın zengin bir adamın cennete girmesinin çok zor olduğu şeklindeki ifadesi çok ciddi bir uyarıdır (Matta 19:24).
Elçi Pavlus'un zengin insanlar için verdiği mesajından, zenginliğin tehlikesini biraz anlayabiliriz.
► Bir öğrenci grup için 1 Timoteos 6:17-19'u okumalıdır.
Pavlus, zenginleri kendilerini diğer insanlardan daha yüksek sınıfta görmemeleri konusunda uyarır. Zengin insanların kendilerini diğerlerinden daha soylu görmeleri için bir ayartma vardır. Yakup, insanları zenginlikleri veya sosyal statüleri nedeniyle onurlandırma hatasını kilisenin de yapmaması konusunda uyarır (Yakup 2:1-4).
Zengin, zenginliğinden dolayı kendini güvende hissetmemeli, Tanrı’ya güvenmelidir. Zengin bir kişinin, maddi rezervleri olduğunda Tanrı'nın sağlayışına olan ihtiyacı hissetmesi daha zordur. Tanrı'nın yardımına ihtiyaç duymadığı için ruhen ihmalkar olması için bir ayartma vardır (Yasanın Tekrarı 8:6-18).
Zengin insanlar cömert vericiler olmalı ve paralarıyla iyi şeyler başarmalıdırlar.
Yakup 5:5'teki dünyevi zenginlerin kınanmalarının sebeplerinden biri de, başkalarının acı çekerken onların zevk içinde yaşamasıdır. Akıllıca vererek çok iyi şeyler başarılabilir. Para mutluluğu satın alamaz ama pek çok acıdan kurtarabilir. Bir insanın lüks içinde yaşarken başkalarının acılarını görmezden gelmesi yanlıştır.
Tanrı, peygamber Amos aracılığıyla insana gosterilen adalet hakkında yüreğinin düşüncelerini (fakirlere ve mazlumlara merhamet ve sefkat) şu sözlerle ifade eder: “Bunun yerine adalet su gibi, doğruluk ırmak gibi sürekli aksın.” (5:24). Tanrı, refah, kolaylığa, keyfine düşkünlüğe ve yoksulların kötü durumuna kayıtsızlığa yol açtığında, refah hakkındaki yargısını kesinleştirdi. (Amos 6:1; 3-6; 8:4-7, 11-12).
Her Hristiyan, yoksullara ve ezilenlere yardım etmek için fedakarlıkta bulunmalı, yerel kilisesini desteklemek için ondalık vermeli ve müjdenin yayılması için misyonerlik çalışmalarını desteklemek için vermelidir. John Wesley, zamanın kilisesinin dünyada bu kadar az etki yaratmasının üç nedeni olduğunu söyledi:
1. Sağlam doktrin eksikliği
2. Sorumlu disiplin eksikliği ve
3. Kişisel fedakarlık eksikliği.
Para Sevgisi
► Bir öğrenci grup için 1 Timoteos 6:8-10'u okumalıdır.
Parayla ilgili uyarılar sadece zenginlere yönelik değildir. Birçok yoksul insan, yoksul oldukları için asla mutlu olamayacaklarını düşünür. Kutsal Kitap bize para sevgisinin her türlü kötülüğe neden olduğunu söyler. Bu uyarı herkes için geçerlidir.
Para sevgisi asla tatmin edilemez. Parayı seven, paranın hiçbir miktarı ile tatmin olmaz (Vaiz 5:10). Kutsal Kitap bize para sevgisinden kaçınmamız ve temel ihtiyaçlarımızla yetinmemiz gerektiğini söyler (İbraniler 13:5).
Hevesle zengin olmak isteyen kişi, karakterinden ödün vermek için birçok ayartıya açıktır. Zengin olmaya çalışan bir kişi, inancını terk edebilir ve beklediği sevinç yerine birçok üzüntü sahibi olabilir.
Bazen dini liderler, onlara zenginlik vaat ederek takipçilerini çeker. İmanı olanın servetinin olması gerektiğini söylerler. Yoksul toplumlardaki birçok insan, yaşamları zor olduğu için bu vaatlerden etkilenir. Bu liderler sürekli olarak para hakkında konuşur ve vaaz verirler ve dünyadaki insanların gösterdiği aynı finansal başarı belirtilerini gösterebilmekten gurur duyarlar.
Kutsal Kitap, tanrısallıktan hoşnut olarak yaşamanın büyük bir değer olduğunu söyler. Dini yollarla servet peşinde koşan bir kişi, dünyada servet peşinde koşan herhangi bir insanla aynı tehlikeleri yaşar. Zenginlik vaat eden kiliseler, kişisel arzularına hitap ederek Isa Mesih’e iman etmeyenleri çeke. Ancak bu kiliseler vaat edileni asla alamayan umut dolu insanlarla doludur. Zenginlik müjdesi ile zengin olan tek kişi, onlara inanan insanlardan bağış toplayan vaizlerdir.
► Bir öğrenci grup için Filipililer 4:10-13'ü okumalıdır.
Pavlus, Filipili imanlıların kendisini desteklemek için bir bağıs göndermelerine minnettardı. Onlara, her koşulda, hatta açlıkta bile mutlu olmayı öğrendiğini söyledi. Bu ifade bize Pavlus'un her zaman bol miktarda parası olmadığını gösteriyor. Tanrı'nın yardımıyla her şeyi yapabildiğini söyledi. Bu ifadenin içeriği, her koşulda Tanrı'dan hoşnut olup, Ona sadık kalabileceğini kastettiğini gösteriyor.
Dürüstlük
► Bir öğrenci grup için Süleymanın Özdeyişleri 11:1'i okumalıdır.
Bu ayet, meyve, sebze veya et gibi bir şeyi ağırlıkça satmak için kullanılan terazilerden bahsediyor. Bazen insanlar fazladan para almak için yanlış ağırlık verecek şekilde tasarlanmış terazilere sahiptir. Bu ayet, Tanrı'nın sahtekârlıktan nefret ettiğini söylüyor.
Birçok insan para için dürüst olmayan şeyler yapar. Bu dersten bir sonraki ders dürüstlük konusudur.
Tanrı'ya Güvenmek
Elçi Pavlus, Filipili Hristiyanlara bir mektup yazdı ve Tanrı'nın onların ihtiyaçlarını karşılayacağına söz verdi. Bu harika bir vaat. Var olan durumu görmek için olayların geçtiği bölüme bakmalıyız.
► Bir öğrenci grup için Filipililer 4:15-19'u okumalıdır.
Kilise, Pavlus'a malı destek gönderdi. Bunun Tanrı için bir kurban olduğunu söyledi. Tanrı'nın onların ihtiyaçlarını karşılayacağına söz verdi. Paralarının kat be kat artacağına söz vermedi.
Bu söz, sorumsuz veya müsrif olan insanlar için değildi. Paralarını ruhsal önceliklere göre yöneten insanlar içindi.
► Bir öğrenci, grup için Matta 6:25-33'ü okumalıdır.
İsa, Tanrı'nın kuşları nasıl beslediğini ve çiçekleri nasıl güzelleştirdiğini anlattı ve bizimle ilgileneceğine söz verdi. O, hayatta kalmamız konusunda endişelenmememizi söyler. Tanrı'nın krallığına öncelik verirsek, ihtiyaçlarımızın karşılanacağını vaat eder.
İnsanlar genellikle bugün için değil gelecek için endişelenirler. Tanrı her şeyi çok önceden sağlayacağına söz vermedi. Eski Ahit'te, man düştüğünde, her gün için ayrı geldiğini hatırlayın (Çıkış 16). Aynı şekilde İsa da “günlük ekmeğimiz” için dua etmemiz gerektiğini söyledi (Matta 6:11) Tanrı, kendisine her gün güvenmemizi ister.
Yakup, Tanrı'nın yoksulları "iman açısından zengin" kıldığını söyledi (Yakup 2:5). Yoksul insanlar, Tanrı'ya güvenmek için finansal güvenceye sahip insanlardan daha iyi bir fırsata sahiptir.
Tanrı'ya güvenmek, sorumsuz olmamız gerektiği anlamına gelmez. Tanrı normalde işimiz aracılığıyla bize sağlar (Efesliler 4:28). Bir kişi çalışmaya istekli değilse, Tanrı'nın ihtiyaçlarını karşılamasını beklememeli ve başkaları da ona vermek zorunda kalmamalıdır (2 Selanikliler 3:10).
Tanrı’nın sağlayışının bizi zengin etmesini beklememeliyiz. Tanrı birkaç kişiye zenginlik verir, ancak zenginlik Tanrı'nın herkes için planı değildir. Zenginliği şiddetle arzulayan bir kişinin manevi sorunları olacaktır.
İşleyen Kaynaklar
İşleyen kaynaklar, insanların üretmelerine yardımcı olan şeylerdir. Örnegin arazi, bir takım araçlar veya bir bilgisayardır. Bir kişi işleyen bir kaynağı kâr etmek için kullanabilir, ancak bunu koruması gerekir ve onu satamaz, yoksa üretim durur. İşleyen bir kaynağa İncil'den bir referans, Süleymanın Özdeyişleri 14:4'tür: " Öküz yoksa yemlik boş kalır, cünkü bol ürünü sağlayan öküzün gücüdür."
Fakir bir kişi, işleyen kaynaklar kavramını anlamayabilir. Örneğin, pahalı bir alet takımına, bir bilgisayara veya bir araca sahip olduğu için arkadaşının çok parası olduğunu varsayabilir. Böyle bir şeye sahip olan arkadaşının veya akrabasının ihtiyacı olduğunda ona para vermesi gerektiğini düşünür. Ancak bunlardan herhangi biri, kişinin gelirini kaybetmesine neden olmadan nakde çevrilemeyecek olan işleyen bir kaynak olabilir.
► Sizin çevrenizde işleyen kaynakların diğer örnekleri nelerdir?
Bir kişi, işleyen kaynakların başkaları için nasıl çalıştığını anlamıyorsa, muhtemelen hangi kaynakların kendisi için benzer şekilde çalışacağını da bilmiyordur. En çok neye ihtiyacı olduğunu veya ne tür bir yardımın durumunu değiştireceğini tam olarak söyleyemeyebilir. Yardımı, gerçek bir yaşam değişikliğinden ziyade günlük çabalarında ani ve kısa bir artış olarak tanımlayabilir.
Yoksulluğun bir yönüde, işleyen kaynakların eksikliğidir. Yoksulluk içindeki kişi, işleyen kaynakları edinmenin, korumanın ve ayırmanın gerekliliğini öğrenemezse, bağımlılıktan kurtarılamaz.
Bazı kültürlerde, bir kişinin para biriktirmesi ve işleyen kaynakları geliştirmesi zordur, çünkü etrafındaki insanlar ondan her şeyi paylaşmasını bekler. Başkasının paraya ihtiyacı varken onun neden para biriktirdiğini anlamazlar. Kendileri sorumsuz kişiler olsalar bile, onun sahip olduklarını paylaşmasını beklerler.
Bir Hristiyan, kültürünün beklentilerine saygı duymalı, aynı zamanda Kutsal Kitap ilkelerini de uygulamalıdır. Kutsal Yazılar bize, elinden geleni yapmayacak birine yardım etmek zorunda olmadığımızı söyler (2 Selanikliler 3:10). Bir kişi, sorumsuz bir kişiye yardım etmek için işleyen kaynaklarını verirse, ikisi de fakir kalacaktır.
Kutsal Yazılar, Tanrı'nın sağladığı refah türünün, insanların kendi işleyen kaynaklarına sahip olmaları olduğunu ima eder. Peygamber Mika, kutsanmış bir toplumda herkesin “kendi asma ve incir ağacına” güvenle sahip olacağını söyledi (Mika 4:4). Bu, özel mülkiyete ve bir şey üretme araçlarına atıfta bulunur. Bazı yerlerde tarım en iyi üretim şekli olmayabilir, ancak prensip, kutsanmış insanların kaynak üretmek için ihtiyaç duydukları şeye sahip olmalarının gerektiğidir.
Hristiyan olan yoksul insanlar, yalnızca Tanrı'nın doğrudan kutsaması nedeniyle değil, aynı zamanda daha iyi yaşam tarzları nedeniyle de genellikle daha fazla gelişmeye başlarlar. Alkol, kumar ve yanlış eğlence biçimleri gibi şeylere para harcamayı bırakırlar. Daha iyi çalışanlar olurlar ve daha iyi bir itibar kazanırlar. Tanrı, onların hizmete verdikleri desteği kutsar. Çoğu zaman bir Hristiyanın ailenin ikinci nesli, birinci nesilden çok daha iyi durumda olur.
► Çevrenizdeki insanların mali durumlarını iyileştirmek için çalışıp tasarruf edebilecekleri yollar nelerdir?
Kumar
Kumar, özgürce para kazanmak için parayı riske atmaktır. Kazanan herkes, kaybeden birinden karşılığında hiçbir şey vermeden para alır. Pek çok insan kumar bağımlısı olur, parasını boşa harcar ve ailelerine bakamaz. Birçok insan, kazanmayı ve geri ödeyebilmeyi umarak kumar oynamak için başkasına ait olan parayı kullanır. Kumar oynamak için hırsızlıktan hapiste olan çok insan vardir. Yoksulluk içindeki birçok insan, şanslı olup para kazanmak dışında, durumlarını değiştirme umutlarının olmadığını düşündükleri için kumar oynarlar.
Kumar birçok Hristiyan ilkesine aykırıdır:
1. Çalışma yoluyla zengin olma ilkesi (Efesliler 4:28)
2. Elindekiyle Memnun Olma ilkesi ve (1 Timoteos 6:6)
3. Ekme ve biçme ilkesi (Galatyalılar 6:7).
Ayrıca Tanrı, bir başkasından şans eseri para almamızdansa, kâr amaçlı hizmet veya ürün ihtiyacını karşılamamızı ister. Kumar zararlıdır çünkü bağımlılık yapar ve suçları arttırır.
Kumar, Tanrı’ya dayanmaya aykırıdır. Kişi kendine şunu sormalıdır: “Tanrı'nın benimle ilgilendiğine inanıyor muyum?” Tanrı'nın bana sağlaması için dua edebilir miyim?" "Tanrı'nın bana sağlayış yolunun, bir başkasından para almayı umarak kumar oynamak için parayı riske atmak olduğuna inanıyor muyum?" “Tanrı'nın kumar oynadığım için beni büyük miktarda kazanmamı sağlayarak mükafatlandıracağını mı düşünüyorum?” Kumar oynayan bir kimse, mali durumu hakkında Tanrı’ya güvenmiyor demektir. Tanrı'ya gerçekten güvendiğimizde, biz O’na itaat ettikçe ihtiyaçlarımızı sadakatle karşılayacağını bilerek, O'nun bize verdiği açık talimatlarına itaat ederiz.
Borç
Bir kişi borç para aldığında, gelecekte alacağı paradan geri ödeyebileceğini varsayar. Dolayışıyla borç almak, gelecek yeni ihtiyaçları da beraberinde getirecek olsa da gelecekten para harcamaktır.
Kutsal Kitap, ödünç alanın ödünç verenin hizmetkarı olduğunu söyler (Süleyman’ın Özdeyişler 22:7). Borçlu, özgürlüğünü sınırlayan zorunluluklar yaratır.
Bazı borçlanma türleri diğerlerinden daha kötüdür. Bir kişi gıda gibi temel ihtiyaçları için borç para aldığında daha kötü bir duruma girer. Yiyecek tüketilecek ve borç kalacak ve o eskisinden daha fakir olacaktır.
Kişi, kişisel süs, gereksiz giyim, eğlence veya ev dekorasyonu gibi gereksiz bir şey için borç para aldığında, gelecekteki parasını harcıyor demektir. Gelecekteki özgürlüğünü kısıtlıyor; gelecekte para zaten harcanmış olacağı için, bir şeyler satın almayı seçemeyecek.
Bazı işletmeler yüksek faiz oranlarıyla borç para verir. Onlardan borç alan insanlar, kısa sürede, başlangıçta ödünç aldıklarından çok daha fazlasına borçlu olurlar. Bazı mağazalar yüksek faizle kredili ürünler satar. İnsanlar nihayetinde krediyle satın aldıkları şeyler için çok daha yüksek fiyatlar öderler çünkü normal fiyatı ödemek için yeterli paraları olana kadar beklemek istemezler.
Bazen insanlar kültürlerinin beklediği pahalı düğün etkinliğini sağlamak için borç para alırlar. Evliliklerine büyük bir borçla başlarlar. Bir inancın ailesi olarak kilise, yeni gelenekler geliştirerek veya aşırı pahalı olmadan bir düğünü güzelleştirmenin yollarını bularak üyelerine yardımcı olmalıdır.
► Bir öğrenci grup için Romalılar 13:7-8'i okumalıdır.
Bu ayetler bize, borçlu olduğumuz şeyi başkalarına vermemizi söylüyor. Yetkililere saygı ve itaat borçluyuz. Devlete vergi borcumuz var. 8. ayetin ilk cümlesi 7. ayetteki ifadeleri özetlemektedir. Vermemiz gerekeni kimseye vermekten geri kalmamalıyız. Bu, asla ödünç almamamız gerektiği anlamına gelmez, çünkü borç verenle anlaştığımız gibi geri ödersek, vermemiz gerekeni vermekte başarısız olmamış oluruz.
Bir kişinin geri ödeme niyeti olmadan ödünç alması veya ödünç alıp daha sonra ödememeye karar vermesi hırsızlıktır (Mezmur 37:21).
Eski Antlaşmanın yasaları, çoğunlukla İsrail ulusunu ilkel bir tarım toplumu olarak ele aldı. Çoğu insan çiftçilik yaparak ve hanelerinde ihtiyaç duyduklarını üreterek yaşıyordu. Aileler nesiller boyu aynı araziye sahip oldular. Bu nedenle, birinin arazi satın almak veya bir iş kurmak için borç para alması nadirdi. Bir kişi borç para aldıysa, bunun nedeni kötü durumda olması ve temel ihtiyaçları için paraya ihtiyacı olmasıdır. Tanrı, İsrail'in üyelerine değer veren bir inanç ailesi olmasını istedi. Tanrı onlara ihtiyacı olan insanlara faiz ödemeden borç vermelerini söyledi (Çıkış 22:25). 15. Mezmur'da anlatılan erdemli bir adamın özelliklerinden biri de faizle borç vermemesidir (Hezekiel 18:5-9, Mezmur 15’e benzer).
Bir yatırımcının, bir iş kurmasına yardımcı olmak için birine borç para verdiğinde faiz alması yanlış değildir (Matta 25:27). Faiz, yatırımcının işini gerçekleştirebilmesi için aldığı ödüldür.
Yoksullarla iş yapan insanlar sadece nasıl kâr elde edeceklerini düşünmemeli (Süleymanın Özdeyişleri 22:16a). Düşük kaliteli ürünler satmak veya haksız fiyatlar talep etmek yanlıştır, çünkü fakirlerin başka seçeneği yoktur. Zor durumlardan dolayı borçlanan insanlara yüksek kazanç sağlamak amacıyla kredi vermek veya kredili şeyler satmak yanlıştır. Bir işadamı, müşterilerinin durumunu iyileştirmenin yollarını aramalıdır.
Hezekiel Peygamber, Sodom'un günahının sadece cinsel ahlaksızlık olmadığını ama halkın lüks içinde yaşadığını ve “fakirlere yardım elini uzatmadığını” söyledi (Hezekiel 16:49). Tanrı bizi sadece fakirlere vermeye değil, onları daha güçlü kılmak için stratejik bir şekilde yardım etmeye çağırıyor.
Tanrı’nın eski İsrail’le ilgili kanunları bize onun önceliklerini gösteriyor. Bugün milletimizin kanunları Tanrı’nın İsrail'e verdiği kanunlarla aynı değil ama Tanrı’nın kaygıları ve prensipleri aynı. Kilise yoksulları güçlendirmenin yollarını bulmalı, önce aynı inançtaki ailesini önemsemeli, sonra toplumda bir fark yaratmalıdır.
Bütçeleme
Bazı insanlar tüm paralarını alır almaz harcarlar. Tekrar paraya sahip oluncaya kadar ihtiyaç içinde olup acı çekerler. Başkaları için sorumluluk alamazlar.
Bütçe, rutin harcamaları yönetmek için bir plandır. Çoğu insanın belirli zamanlarda odenmeyi bekleyen harcamaları vardır ve bu ihtiyaçlar için önceden para ayırmaları gerekir. Örneğin, bir kişi bir ev kiralıyor olabilir. Aylık veya yıllık ödeme yapabilir. Zamanı geldiğinde kira ödeyebilmek için gelirinin bir kısmını sürekli olarak ayırmalıdır. Kirası yıllık ise, paranın bir kısmını uzun süre elinde tutacaktır ve onu kullanmak için bir ayartı vardır, ancak o parayı ayırmalı ve zaten harcanmış saymalıdır.
Ayrılan ilk para ondalık olmalıdır (Süleymanın Özdeyişleri 3:9-10). Gelirinizin %10'unu hizmeti desteklemek için vermeye adamalısınız. Harcamalarınızdan sonra ondalık için fazladan paranız olup olmadığını görmek için beklemeyin. Tanrı sadakatinizi kutsayacaktır.[1]
Kalan geliri ile temel ihtiyaçları karşılandıktan sonra, kişi acil durumlar için para ayırmalıdır. Kendi evini satın almak için para biriktirmek gibi durumunu iyileştirmek için biraz para ayırmalı. Ayrıca gelirini artırmak için biraz para yatırmaya çalışmalıdır. Küçük bir yatırıma bir örnek, kendisine iş için daha fazla ödeme yapılmasını sağlayabilecek olan araçlar satın almak olabilir.
Araç veya bina gibi işleyen bir kaynağa (üretmesine yardımcı olan bir şeye) sahip olan bir kişi, kaynağı korumak için bütçe ayırmalıdır. Bir kişi arabasıyla kar elde ederse, ancak para ayırmazsa, büyük araba onarımları için ödeme yapamaz veya başka bir araba satın alamaz ve kârı sonunda eriyip gider.
Bütçe yapmayan bir kişi genellikle sorumluluklarını yerine getiremeyebilir. Yardım için başkalarına bağımlı olabilir ve başkalarına yardım edemeyebilir. Hiçbir şekilde yatırım yapamadığı için durumu asla düzelmez.
İsa, yaralı adama yardım eden İyi Samiriyeli'den bahsetti (Luka 10:25-37). Samiriye’linin yaralı adamı taşımada kullanmak için bir eşeği ve biraz parası olduğuna dikkat edin. Ya Samiriyeli eşeğini çoktan satmış ve bütün parasını harcamış olsaydı? Yardım etmek için iyi bir arzusu olsa da, duruma müdahale etme kabiliyeti sınırlı olurdu.
Bütçeleme, bir kişinin ihtiyaçları için hazır olmasını, kendisine güvenenlerin sorumluluğunu üstlenmesini, geleceğine yatırım yapmasını, acil durumlara yanıt vermesini ve hizmeti desteklemesini sağlar.
[1]Ondalık hakkinda kapsamlı bir calisma, https://www.shepherdsglobal.org/courses adresinde bulunan Shepherds Global Classroom Kilise Öğretisi ve Uygulanması kursunda yapılmıştır.
Aynı İnançtaki Ailemiz
Kilisenin ilk günlerinde, Pentekost'tan kısa bir süre sonra, inananlar imandaki aileye o kadar bağlıydılar ki, herkesin ihtiyaçlarının karşılandığından emin oldular. Mallarını paylaştılar ve kimse hiçbir şeyin kendisinin olduğunu söylemedi. Birçoğu mülk sattı ve parayı kiliseye verdi (Elçilerin İşleri 2:44-45). Kilisedeki hayatın her zaman tam olarak böyle olmasını beklemesek de, kilisenin en iyi olduğu zamanlarda cömertliğin ve aileye bakmaya adanmışlığın olduğunu görüyoruz.
Selanikli inananlar tüm üyelerin beslenmesini sağlıyorlardı, ancak bazıları çalışmıyordu. Bu insanlar kilisenin cömertliğine bağlı olup, boş zaman harcayarak yaşıyorlardı. Pavlus kiliseye aile üyelerine bakmanın yanlış olduğunu söylemedi, ancak bir kişiye çalışmak istemiyorsa yiyecek verilmemesi gerektiğini söyledi (2 Selanikliler 3:10). Bazıları için iş, ücret karşılığı çalışmak değil, gerektiğinde diğer inananlara yardım etmek olabilir. Bazı insanlar işe alınmazlar, ancak hemen hemen herkes birilerine yardım etmek için bir şeyler yapabilir.
Diğer mektuplarda Pavlus, dullara yardım etmek ve pastorleri desteklemek için talimatlar verdi (1 Timoteos 5:3-18, Galatyalılar 6:6).
Her Hristiyan, yerel bir inanç ailesinin parçası olmalı ve üyelerin ihtiyaçlarına ve hizmeti destekleyerek yardım etmeye kendisini adamalıdır.
Grup Paylaşımı İçin
► Kilise halkı, insanların sorumluluk almasını isterken, kilisedeki ihtiyaçları karşılamak için nasıl birlikte çalışabilir?
► Kilise halkının işleyen kaynakları geliştirmek adına birlikte çalışması için çevrenizde hangi fırsatlar var?
Dua
Göksel Baba,
İhtiyaçlarımı karşılayacağına söz verdiğin için teşekkür ederim. Kendime ve bana güvenen diğer insanlara bakmamla ilgili sorumluluklarıma sadık kalmama yardım et. Sahip olduklarım konusunda cömert olmama yardım et. Başkalarının ihtiyaçlarını akıllıca karşılamama yardım et.
Maddi lütuflarınız için dua ediyorum ama en çok ruhsal önceliklerimi korumak ve sizinle olan ilişkimden dolayı mutlu olmak istiyorum.
Amin
Ders 9 Ödevler
(1) Bu derste verilen Kutsal Kitap ilkelerini duayla düşünün. Aşağıdaki soruların her birini yazılı olarak yanıtlayın:
Para ve kaynaklar söz konusu olduğunda ne gibi ayartılarla karşılaştım?
Şu anda nasıl para ve/veya kaynak kazanıyorum?
Parayı ve/veya kaynakları nasıl kullanıp yönetiyorum?
Para ve/veya kaynaklar konusunda Tanrı'ya güvenmek ne anlama gelir?
Hangi işleyen kaynaklara sahibim?
Gelecekte almayı planlamam gereken işleyen kaynaklar var mı? Eğer öyleyse, bunu nasıl yapacağım?
Parayı ve/veya kaynakları hangi şekillerde kötüye kullandım?
Parayı ve/veya yukarıda sıralanan kaynakları kötüye kullanımını nasıl düzelteceğim?
(2) Bu dersteki ilkeleri, çevrenizde ki özel durumlara uygulayarak, bir sayfalık bir sunum yazın. Çevrenizdeki insanların Hristiyanların para anlayışı hakkında ne anlamaları gerekir?
(3) Süleymanın Özdeyişleri 3:13-17'yi ezberleyin ve bunun hakkında bir paragraflık bir yazı yazın. Bir sonraki ders saatinin başında bu pasajı ezberden yazın ve paragrafı sınıf liderine veriniz.
SGC exists to equip rising Christian leaders around the world by providing free, high-quality theological resources. We gladly grant permission for you to print and distribute our courses under these simple guidelines:
No Changes – Course content must not be altered in any way.
No Profit Sales – Printed copies may not be sold for profit.
Free Use for Ministry – Churches, schools, and other training ministries may freely print and distribute copies—even if they charge tuition.
No Unauthorized Translations – Please contact us before translating any course into another language.
All materials remain the copyrighted property of Shepherds Global Classroom. We simply ask that you honor the integrity of the content and mission.