George Washington Carver, 1860 civarında Amerika'da köle olarak dünyaya geldi. Kölelik kaldırıldıktan sonra eğitim almak istedi. O zamanlar siyah çocukların eğitim alması kolay değildi, ancak kibar bir kadın ona, "Yapabileceğin her şeyi öğrenmelisin, sonra dünyaya geri dönmeli ve bilgini insanlara geri vermelisin" dedi. George, "Tanrım, bana evrenin sırlarını göster" diye dua etti ve Tanrı'nın, "Evrenin sırlarını anlamak için çok küçüksün" yanıtını verdiğini söyledi. George daha sonra, "O halde Tanrım, bana yerfıstığının sırlarını göster" diye dua etti ve Tanrı'nın buna razı olduğunu söyledi. Fıstık önemliydi çünkü birçok yoksul çiftçinin yetiştirdiği ana üründü. George, fıstıktan daha fazla ürün icat etmenin fıstık mahsullerinin değerini artıracağını biliyordu. George, fıstıktan 300 potansiyel ürün ve tatlı patatesten 100 ürün keşfetti. Tuskegee Enstitüsü'nde 47 yıl boyunca tarım öğretti ve çiftçilere yeni yöntemler öğretmenin, topraklarını iyileştirmelerine ve daha iyi mahsul almalarına yardımcı olmanın yollarını buldu. George Washington Carver, Tanrı'ya olan inancından ve Tanrı'nın yaratılışını doğru bir şekilde yönetmenin insanlığa büyük faydalar sağlayacağına olan güveninden dolayı büyük bir nimettir.
Bir Tanım: Ekoloji, canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerinin incelendiği bir çalışmadır.
İnsanın Doğa Üzerindeki Otoritesi
► Bir öğrenci, grup için Yaratılış 1:1 ve 1:26-28'i okumalıdır.
İnsanın yeryüzüne karşı sorumluluğu, Tanrı'nın yeryüzünü Kendine övgü getirmek için yaratması (Mezmur 148) ve onun üzerine insanı yönetici olarak yerleştirmesi gerçeğine dayanır. Tanrı'nın suretinde yaratılmış insanlar olarak, Tanrı'nın istediği gibi hükmetmek üzere yaratıldık; Tanrı'nın doğasıyla tutarlı şekilde "hakimiyet sahibi olmak" için. Mezmur yazarı şöyle der: “Nerdeyse bir tanrı yaptın onu, başına yücelik ve onur tacını koydun. Ellerinin yapıtları üzerine onu egemen kıldın.”
(Mezmur 8:5-6) İnsanların dünyada özel bir rolü vardır. Onlar sadece başka bir tür hayvan değildir. Tanrı, insanlara yeryüzü ve içinde yaşayan canlılar üzerinde hakimiyet kurma rolü vermiştir.
Tanrı, Adem ve Havva'ya çoğalmalarını ve dünyayı doldurmalarını söyledi. Onlara dünyayı boyunduruk altına almalarını söyledi. Dünyayı boyunduruk altına alma süreci onların torunları tarafından devam ettirilecekti. Dünyayı boyunduruk altına alma işi, keşfetmeyi, yeni alanlarda yaşamayı öğrenmeyi, mineralleri keşfetmeyi ve kullanmayı, hayvanları evcilleştirmeyi ve teknolojiyi geliştirmeyi içerir.
Tanrı yarattığında her şey güzeldi. İnsanın Aden Bahçesiyle ilgilenme işi (Yaratılış 2:15) doğayla uyum içinde zevkli bir işti. Günah işlendikten sonra, doğa lanetten etkilendi ve insanın işi zorlaştı (Yaratılış 3:17-19). Yeryüzü orijinal mükemmelliğine sahip değildir (Romalilar 8:18-23), ancak yine de şaşırtıcı tasarımıyla Tanrı'nın ihtişamını gösterir.
Tufandan sonra, Tanrı insanların hayvanları yiyebileceğini söyledi (Yaratılış 9:3). Tanrı'nın Musa'ya verdiği yasa, insanların bazı hayvanları yemesini yasakladı, ancak Yeni Antlaşma artık yemek için iyi olan herhangi bir yaratığı yememize izin verildiğini söylüyor (Markos 7:19, 1 Timoteos 4:4). Hayvanlar, insanlarla aynı düzeyde kıyaslanmalarını sağlayacak haklara sahip değillerdir.
Kaynakları Yönetmede İnsan Sorumluluğu
İnsan, dünyanın diğer yaratıkları üzerinde otoriteye sahip olsa da, en yüksek otorite o değildir. İnsan Tanrı’ya karşı sorumludur.
Yeryüzü ve ürünü hâlâ Tanrı'ya aittir.
► Öğrenciler grup için Mezmur 24:1 ve Mezmur 50:10-11'i okumalıdır.
Tanrı yeryüzünün sahibidir. Tanrı dünyayı kendi ihtişamını ortaya çıkarmak (Mezmur 19:1), insanların ihtiyaçlarını karşılamak (Yaratılış 1:29) ve insanlar için hoş bir yaşam yeri olması için tasarladı. O, yeryüzünden ve ürettiği şeylerden zevk almamızı istiyor. Yeryüzüne tapmamalıyız, çünkü o Tanrı'nın ellerinin işidir (Romalılar 1:25). Ayrıca dünyayı yıkıcı şekillerde kötüye kullanmamalıyız.
Bazen insanlar topraktan faydalanır ama aynı zamanda toprağı da yok eder. İnsanlar madenleri çıkarabilir, ancak toprağı işe yaramaz ve çirkin halde bırakır. İnsanlar bazen bir bölgedeki tüm ağaçları alır ve yağmurun tüm iyi toprağı yıkamasına izin verir. Bazen insanlar, bölgede hiç kalmayana kadar yiyecek için vahşi hayvanları avlar. İnsanlar, çöpleri nehirlere atar ta ki su kullanım için güvenli olmaz.
Tanrı dünyayı verimli olacak şekilde tasarladı. İnsanların toprağı yok edecek şekilde kullanması yanlıştır. Toprağın yıkıcı bir şekilde kullanılması Tanrı'yı onurlandırmaz.
Tanrı dünyayı binlerce yıl boyunca birçok nesile hizmet edecek şekilde tasarladı. Gelecek nesiller için çevreyi yönetmek ve iyileştirmek konusunda kendimizi sorumlu hissetmemiz gerekir. Çabuk çıkar elde etmek için toprağı harap eden kişi komşusunu ve sonraki nesli sevmez.
Bundan yirmi yıl sonra birinin çocuklarınızı soyacağını düşünmek ister misiniz? Tabii ki istemezsiniz. Öysa insanlar, çocuklarının yaşayacağı çevreyi yok ederek kendi çocuklarını soyarlar. Kendi çocuklarınız yoksa, yine de bir gün ülkeyi miras alacak olan başkalarının çocuklarını önemsemelisiniz.
Pek çok insan sahip olduğu araziye dikkat ediyor ama kamu arazisi umurlarında değil. Hristiyanlar çevreye özen gösterme konusunda örnek olmalılar, çünkü çevrenin Tanrı'ya ait olduğunu biliyoruz ve komşumuzu ve gelecek nesli önemsiyoruz.
Bazen insanlar “Bu toprak benim değil, çöpümü buraya bırakabilirim” veya “Bütün ağaçları kesebilirim hatta en küçükleri bile” diye düşünür.
► Bir öğrenci, grup için Yasanın Tekrarı 22:6'yı okumalıdır.
Yasanın Tekrarı kitabının yazıldığı yerinde, bir yuvada otururken kolayca yakalanan kuşlar vardı. İnsanlar her zaman anneyi, yumurtaları veya bebekleri alsaydı, o kuşlar kısa sürede yok olacaktı. Tanrı onlara türlerin yok olmaması için anneyi serbest bırakmalarını söyledi. Bugün farklı yerlerdeki kurallarımız tamamen aynı değil, ancak ayet bize kamu arazi kaynaklarını korumaya dikkat etmemiz gerektiğini söylüyor.
Doğal Güzelliğin Takdiri
Tanrı bitkileri yaratırken sadece sebze ve meyveyi yaratmamış, çiçekleri ve birçok güzel şeyi de yaratmıştır. Bu bize, Tanrı'nın yalnızca toprağın pratik kullanımıyla ilgilenmediğini söyler; güzelliğe de önem verir (Luka 12:27). Tanrı tabiat güzelliğini, insanların yaşaması için güzel bir ortam sağlamak için yaratmıştır.
Dağlar, çöller, nehirler, ovalar ve ormanların hepsi doğal güzelliklere sahiptir. Bazen belirli bir yerde doğan insanlar, oradaki güzelliği gerçekten göremezler çünkü bu onlar için sıradandır.
► Bir sanatçı olduğunuzu hayal edin. Güzel bir tablo yapmak için çok zaman harcadığınızı ve ardından bir arkadaşınıza verdiğinizi hayal edin. Sonra bir gün onu ziyaret ettiğinizde yerdeki tablonun insanların ayaklarının altında zarar gördüğünü görürsünüz. Nasıl hissedersiniz?
İnsanların tüm çöplerini yere attığı birçok toplumlar var. Kendi bahçelerini temizlerler ama her yere çöp bırakırlar. Mahallelerinin sokakları çöp doludur.
► Bu insanların neyi anlaması gerekiyor?
Başkalarıyla paylaştığımız alanları, onların iyiliği ve kendi iyiliğimiz için önemsemeliyiz.
► Bir kilise mahallesini değiştirmek için ne yapabilir?
Hayvanların Kullanımı
Hayvanlar insanlardan farklıdır. Tanrı'nın suretinde yaratılmamışlardır. Dolayısıyla ölümsüz ruhlara sahip değiller (Vaiz 3:21) ve insan haklarına sahip değillerdir.
Tanrı, insanların hayvan yemesine izin vermiş, bu da yiyecek için vahşi hayvanları avlamanın ve yiyecek için evcil hayvanları beslemenin musaade edilebilir olduğu anlamına gelir.
İnsanlık tarihinin çoğu için, insanların evcil hayvanlara sahip olmaları veya işlerini halletmek için hayvanlara sahip olmaları yaygındı.
► Tanrı, insanların hayvanlara nasıl davrandığını umursar mı?
► Bir öğrenci, grup için Süleymanın Özdeyişleri 12:10'u okumalıdır.
Bu ayet bize doğru insanın bir özelliğinin hayvanlarına iyi bakması olduğunu bildirmektedir. Zulüm, kötü bir kişinin özelliğidir.
Bir hayvana sahip olan kişi, onun ihtiyacı olan yiyecek, su ve barınağa sahip olduğundan emin olmalıdır. Hayvanlarının ihtiyaçlarını umursamayan bir insanda yanlış olan bir şey vardır.
Tüm hayvanların Tanrı'ya ait olduğunu unutmayın (Mezmur 50:10-11). Hepsi Tanrı tarafından tasarlanmış ve yaratılmıştır. O, onları çok çeşitli olarak yarattı. Sadece birkaçını yiyecek ve işe hizmet etmesi için yaratabilirdi, ancak böcekler ve mikroskobik yaşam biçimlerinin yanı sıra binlerce hayvan türü de yarattı. Tanrı'nın şaşırtıcı yaratıcılığı, hayvanların çeşitliliğinde kendini gösterir.
Bazı hayvanlar, sahiplerine sadık olma ve sahiplerinin takdirini anlama yeteneğine sahiptirler. İnsanlardan ilgi görmekten hoşlanırlar ve yanıt vermeyi öğrenirler. Birçok şeyi öğrenecek kadar zekidirler. Tanrı'nın onları insanlarla etkileşim için tasarladığı açıktır. Tanrı, hayvanlara insanlar için özel bir saygı duygusu verdi (Yaratılış 9:2).
Tanrı, hayvanları insanlara cevap veren akıl ve tabiatla yaratmıştır. Onları kötüye kullanmak, Tanrı'nın amaçlarına saygısızlık etmektir. Bu gerçeğe ek olarak, bir hayvana acı çektirmekten zevk alan bir insanda yanlış ve sapıkça bir şey vardır.
Kutsal Yazılar, çoban örneğini birçok kez kullanır. Davut İsrail kralı olmadan önce çobandı. Davut, Mezmur 23'ü Tanrı'yı bir çobanla karşılaştırarak yazdı. Davut, bir çobanın koyunlarına baktığı gibi, Tanrı'nın halkıyla ilgilendiğini fark etti. Yeni Antlaşmada pastorler çobanlarla karşılaştırılır (1 Petrus 5:2 ve diğerleri). Tanrı, insanlardan hayvanlarına bakmasını beklemeseydi, bu karşılaştırma mantıklı gelmezdi.
David'in koyunlara olan ilgisi, insanlara bakma eğitiminin bir parçasıydı. Aynı şekilde Tanrı'nın bize emanet ettiği toprağa ve hayvanlara gösterdiğimiz özen, bizleri insanlara özen göstermeye hazırlayacaktır.
Yeşilin Değeri
Yeşil, su veya iyi toprak bulunmayan yerler dışında doğada en yaygın renktir. Gözümüzü en çok dinlendiren renktir.
Şehirlerde yaşayan birçok insan, şehirden çıkıp daha doğal bir ortama girdiklerinde kendilerini yenilenmiş hissederler.
Birçok şehir ortamında neredeyse hiç bitki yaşamaz. Zeminin çoğu beton veya asfaltla kaplıdır. Bazı toplumlar, şehirlerde park ve diğer yeşil alanlara sahip olmak için çaba göstermeye başladılar. Her topluluktaki insanlar, ağaçların ve diğer bitkilerin büyümesi için yer sağlamak için birlikte çalışmalıdır. İnsanların eğlenmesi ve özellikle çocukların oynaması için yeşil alanlar ayırmalıdırlar. Aileler bitki yetiştirerek bahçelerinde ve evlerinde kendilerine ait yeşil alanlara sahip olabilirler.
Hristiyanlıkta ki Çevre Biliminin Farklılıkları
Bu dersin başında ekoloji teriminin bir tanımı var.
► Hristiyanlar ekolojiye neden önem vermeli?
Bazı insanlar kirliliği önleyerek dünyayı kurtarabileceğimizi düşünüyor. Biz insanlar dünyayı kurtaramayız, ancak onu mümkün olduğu kadar uzun süre korumak için üzerimize düşeni yapmalıyız. Hristiyanlar olarak, evrenin düşüşünü nihai olarak tersine çeviremeyeceğimizi biliyoruz. Tanrı eninde sonunda dünyayı yenileyecektir (Vahiy 21:1). Bu nedenle, dünyayı kurtaramayacağımızı biliyoruz.
Bazı insanlar, insanların diğer canlılardan daha önemli olmadığına ve hayvanların hakları bizimkilere eşit olduğu için hayvanlara saygı duymamız gerektiğine inanırlar. Hristiyanlar, Tanrı'nın insanlara dünya üzerinde egemenlik verdiğini bilir. İnsanların hayvanlardan farklı olduğunu biliyoruz çünkü benzersiz bir şekilde Tanrı'nın suretinde yaratıldık ve sonsuz ruhlara sahibiz. Dolayısıyla hayvanların insan haklarıyla kıyaslanabilecek hakları yoktur.
Hristiyanlar yeryüzüne önem verirler çünkü
1. Yeryüzü Tanrı'ya aittir
2. Insanlar yeryüzüne bakmak için Tanrı'nın verdiği bir sorumluluğa sahiptir ve
3. Biz gelecek nesil insanlarını önemsiyoruz.
► Ulusunuzda veya topluluğunuzda hangi yaygın uygulamalar, insanların tutarlı bir Hristiyanlıkta ki çevre bilimi anlayışına sahip olmadığını gösteriyor?
► Olası bir sınıf tartışması: Bir kişinin gözlerini kapatmasını ve kilise bahçesinden ayrıldığında her zaman ne gördüğünü anlatmasını sağlayın. Kilisenin önündeki alan nasıl görünüyor? Yerde çöp var mı? Alanı birileri umursuyormuş gibi görünüyor mu? O bölgeye kim bakmalı? Kilise halkının bunu nasıl değiştirebileceğini açıklayın. Neden bölgeye bakmayı düşünmeliler? Bakımlarının başkaları üzerinde nasıl bir etkisi olabilir? Öğrenciler evlerinin etrafındaki alanlar hakkında da benzer şekilde düşünebilirler.
Grup Paylaşımı İçin
► Hangi alışkanlıkları değiştirmelisiniz?
► Kiliseniz örnek teşkil ederek ve öğreterek kendi toplumunda nasıl bir fark yaratabilir?
► Topluluğunuzun insanları işbirliği yaparsa, topluluğunuz çevreyi nasıl iyileştirebilir?
Dua
Göksel Baba,
Güzellik ve kaynaklarla dolu bir dünya yarattığınız için teşekkür ederiz. Yarattığınız dünyaya bakma sorumluluğu vererek bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz.
Harika yaratılışı takdir ederek yaşamamıza yardım edin.
Dünyanın kaynaklarını ve güzelliğini korumak için birlikte çalışmamıza yardım edin.
Amin
Ders 8 Ödevler
(1) Bu derste öğrendiğiniz gerçekler nedeniyle, alışkanlıklarınızı değiştirme planınızı açıklayan bir paragraf yazın.
(2) Toplumunuzun yanlış uygulamalarını anlatan bir sayfa yazın. Ardından, birisine uygulamaların neden farklı olması gerektiğini açıklamaya devam edin. İddialarınızı belirli Kutsal Yazılara ve İncil'deki dünya görüşüne dayandırın.
SGC exists to equip rising Christian leaders around the world by providing free, high-quality theological resources. We gladly grant permission for you to print and distribute our courses under these simple guidelines:
No Changes – Course content must not be altered in any way.
No Profit Sales – Printed copies may not be sold for profit.
Free Use for Ministry – Churches, schools, and other training ministries may freely print and distribute copies—even if they charge tuition.
No Unauthorized Translations – Please contact us before translating any course into another language.
All materials remain the copyrighted property of Shepherds Global Classroom. We simply ask that you honor the integrity of the content and mission.