Kurgusal hikaye Robinson Crusoe'da, bir adam denizde bir adaya yüzerek bir gemi enkazından kurtuldu. Orada aylarca yalnızdı. Barınak yaptı, giyecek yaptı ve yiyecek bulmayı öğrendi. Sonra bir gün deniz kenarında yürürken kumda insan ayak izini görünce şok oldu. Demek ki orada başka biri daha vardı. Bu kişinin dost mu yoksa düşman mı olacağını bilmiyordu. Bu kişinin karakteri, dili, etnik kökeni veya orada bulunma nedeni hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Bu kişinin adadaki hayatını nasıl değiştireceğini bilmiyordu. İlişkiler bireyin yaşamını büyük ölçüde etkilediğinden, Robinson ayak izini gördüğünde hem umut hem de korku hissi yaşadı.
İlişkilerin Ruhsal Gelişimdeki Önemi
Birinci yüzyılda Kilise bir dizi anlaşmazlıkları çözmek zorundaydı… Yahudiler ve Yahudi olmayanlar arasında... sosyal sınıflar arasında… kültürler arasında… cinsiyetler arasında ki sorunlar gibi…. Elçi Pavlus onlara “birbirinizi kabul edin…” dedi (Romalılar 15:7).
► Bir adada ki yalnız bir adamı hayal edin. Herhangi birine karşı sabırlı olabilir mi? Birini affedebilir mi?
Diğer insanlarla ilişki içinde olmadan Hristiyan sabrını geliştiremez ve yaşayamazsınız. İlişkide olmadan başkalarını affedemez veya başkaları tarafından affedilemezsiniz.
► Başkaları ile iliskiyi gerektiren başka Hristiyan nitelikleri ve faaliyetleri nelerdir?
Bu tür şeyler diğer insanlarla ilişkilerde görülür. Hristiyan nitelikler sadece ilişkilerde geliştirilebilir ve yaşanabilinir. Bu, insanlarla olan ilişkilerimizin ruhsal gelişimimiz üzerinde çok etkili olduğu anlamına gelir.
Kutsal Kitap, farklı türden ilişkiler için talimatlar verir. Kocalar ve karılar, ebeveynler ve çocuklar, işverenler ve çalışanlar, pastorler ve kiliseler ve yaşlılar ve gençler arasındaki ilişkiler için belirli yönergeler vardır.
Kutsal Yazılarda her tür insan ilişkisi için geçerli olan en az üç ilke vardır: barış, sevgi ve saygı ilkeleri.
Barış Prensibi
“Herkesle barış içinde yaşamaya, kutsal olmaya gayret edin. Kutsallığa sahip olmadan kimse Rab'bi göremeyecek.” (İbraniler 12:14)
Bu ayet, ilişkilerin önemini çok vurgulu bir şekilde belirtmektedir. Kutsallık, herkesle barışı sürdürmekle yakından bağlantılıdır.
► İnsanlarla barışı sürdürmek için yapmamız gereken bazı şeyler nelerdir?
Barışı sürdürmek için en azından herkese borçlu olduğunuz muameleyi göstermelisiniz. Minnettarlık, saygı veya itaat borçlu olduğunuz kişilere saygı duymalı, itaat etmeli, minnettarlık duymalısınız. Bunu yapmazsanız, anlaşmazlığa neden olmaktan suçlu olursunuz. Sorumluluklarınızı yerine getiremezseniz, verdiğiniz sözleri tutamazsanız veya başkalarına ödemeniz gerekeni ödeyemezseniz, barışın ardından gitmemiş olursunuz. Yapmanız gerekeni yapmakta başarısız olduğunuzu fark ettiğinizde, af dilemeli ve yükümlülüklerinizi elinizden geldiğince yerine getirmelisiniz.
Ancak barışı sürdürmek, borçlu olduğunuz şeyi vermekten fazlasını vermeyi gerektirir. Borçlu olmadığınız sevgi ve nezaketi de sunmayı içerir.
► Bir öğrenci grup için Titus 3:2-3'ü okumalıdır.
Isa Mesih’e iman etmemiş insanların yanlış tutumlara ve yanlış güdülere sahip olma eğiliminde olduklarını anlayarak sabırlı ve bağışlayıcı olmalıyız.
Barış istiyorsanız, bir anlaşmazlık olduğunda uzlaşma aramalısınız. Affetmeye istekli olmalisiniz. Barışın yeniden sağlanamayacağını varsaymakta acele etmemelisiniz. Kalıcı bir ayrılığı kolay kolay kabul etmemelisiniz.
İsa, size yanlış yapan kişiye gitmenizi ve ona ne yaptığını açıklamanız gerektiğini söyledi (Matta 18:15). Eğer meseleyi yüzleşmeye değmeyecek kadar küçük görüyorsanız, bunu başkalarına söylememeli veya yalniş yapana karşı kin beslememelisiniz.
Bazen insanlar, kendilerine karşı yanlış yapan diğer Hristiyanları bağışlayamamakla boğuşurlar. Isa’ya iman etmemiş insanlardan kötü muamele bekleyebiliriz, ancak diğer Hristiyanlar bize karşı yanlış bir şey yaptığında bunu anlamak zor olur.
İsa, 70 kere 7 kere affetmeye istekli olmamız gerektiğini söyledi (Matta 18:21-22). İnsanların kiliseden ayrılmalarının ve ruhen vazgeçmelerinin yaygın bir nedeni, Hristiyanların kötü muamelelerine içerlemeleridir. Küskünlük genellikle diğer ruhsal başarısızlık türlerinin başında gelir.
Bir kişi affetmeyi reddettiğinde, yaşamının bir alanı Tanrı'nın yetkisine karşı koyar, çünkü Tanrı bizden bağışlamamızı ister (Efesliler 4:32'yi okuyun). Bu bölge, Şeytan'ın hayatın diğer kısımlarını etkileyebileceği bir bölge haline gelir. Bir kişi affetmeyi reddederse, yakında tamamen alakasız görünen ayartmalara karşı koyamayacak hale gelecektir.
Her kişisel suçun temeli, haklarımıza verdiğimiz değerdendir. Belirli bir muameleyi veya saygıyı hak ettiğimize inandığımız için, bunu almadığımızda güceniyoruz. Aldığımızdan daha iyisini hak ettiğimize inanıyoruz.
Başkalarını affetmenin anahtarı, borçtan kurtarmayı anlamaktadır. Borçtan kurtarmak, geri almak demektir. Tanrı bizi kurtardığına göre, biz O'na aidiz ve haklarımız O'na aittir. Haklarımızı bilinçli olarak Tanrı'ya teslim etmeliyiz. Dua edebilirsiniz, "Rab, tüm haklarımın sana ait olduğunu biliyorum. Bunların sorumluluğunu almanı ve bana sadece benim için iyi olanı vermeni istiyorum." Sonra insanlar size iyi davrandığında, bu ayrıcalığı size verdiği için Tanrı'ya şükredebilirsiniz. Biri size kötü davrandığında ise, haklarınızdan Tanrı'nın sorumlu olduğunu ve o anda bu hakka sahip olmadan daha iyi gelişebileceğinizi düşündüğünü hatırlayabilirsiniz.
Başkalarını bağışlayarak, Tanrı'ya boyun eğiyor ve O'nun sizi istediği gibi geliştirmesine izin veriyorsunuz. Haklarınızı Tanrı'ya teslim etme ilkesi, her insan ilişkisi için geçerlidir. (Affediciliğe yapılan diğer referanslar arasında Koloseliler 3:13, Matta 6:15 ve Romalılar 12:19 yer alır.)
Sevgi İlkesi
Hiçbir şey borçlu olmadığımız kişiye dahi sevgiyle davranmalıyız. Çünkü lütfa erdik, Tanrı’ya borçluyuz. O'na geri ödeyemeyiz. O'nun hiçbir ihtiyacı yoktur, ancak bizden aldığımız bu hak edilmemiş sevgiyi başkalarına vermemizi istedi.
"Birbirinizi sevmekten başka hiç kimseye bir şey borçlu olmayın." (Romalılar 13:8).
Sevgi, bir kişinin gerçek bir Hıristiyan olduğunun kanıtıdır.
“Tanrı'yı seviyorum” deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı'yı sevemez.” (1 Yuhanna 4:20).
Hristiyan inananlar arasında özel bir sevgi vardır ve İsa, diğer inananlara karşı davranışlarınızı ve tutumlarınızı kişisel olarak alır. Yargılama esnasında, “Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.”diyecektir (Matta 25:40).
Ancak Hristiyan sevgisi sadece diğer Hristiyanlara karşı ifade edilmemelidir.
Matta 5:44-45'da İsa şöyle dedi:
“Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. Öyle ki, göklerdeki Babanız'ın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır.”
Bazı insanlar kendilerini incitenlere karşı nazik olmayı zor bulur, ancak kaba olmak için asla bir mazeret yoktur. İnsanlara hak ettikleri gibi davranmamalıyız. Hak ediyor görünseler de görmeseler de onlara sevgi ve nezaketle davranmalıyız. Günahkar olduğumuzda Tanrı'nın sevgisine uygun olmadığımızı, ama yine de O'nun bizi sevdiğini hatırlamalıyız (Titus 3:2-3).
Saygı İlkesi
► Sana kirli ve yırtık bir yüz dolarlık banknot vermeyi teklif etsem, ister miydiniz? Kirli ve yırtık olduğu için reddeder miydiniz?
Durumuna bakmaksızın bir değeri olduğu için alırdınız.
Her insan saygıyı hak eder çünkü insanlar Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır (Yaratılış 1:27). Tanrı'nın imajı her insana doğuştan bir değer verir.
Bir kişi yüksek zekaya sahip olmasa veya beceri, eğitim ve sıradan standartlara göre kendisini başarılı veya faydalı kılabilecek herhangi bir özellikten yoksun olsa bile, o, Tanrı'nın suretinde yaratılmış bir kişi olduğu için değerlidir.
Bir kişinin doğuştan gelen değeri, aptalca seçimlerle kendini başka şekillerde daha az değerli kılmış olsa bile kalır. Okulu bırakmış, sağlığını bozmuş ve kötü alışkanlıklar edinmiş olabilir, ancak Tanrı'nın suretinde ölümsüz bir ruha sahip bir kişi olarak değerlidir.
Tanrı'nın insandaki suretinin özündeki değeri nedeniyle, insanlar arasındaki her temasta saygı olmalıdır. Nezaket minimum olsa da gereklidir.
Manipülasyon ve aldatma yanlıştır, çünkü her insan sonsuz sonuçları olan seçimler yapar ve bir karar için gerçek etkenleri bilmesi gerekir. Bir kişinin bir şeyi yanlış sebeple doğru yapmasına neden olmak başarı değildir, çünkü o hala doğru seçimi yapmamıştır.
Mümkün olduğunca, bir kişiye davranışı yanlış olsa bile saygılı davranmalıyız. Hataların düzeltilmesi ve yanlışların cezalandırılması bile (bunu yapmak için uygun yetkiye sahip olanlar tarafından), Tanrı'nın doğasına sahip ölümsüz varlıklarla uğraştığımız bilinciyle yapılır.
Grup Paylaşımı İçin
Bu ilkelerin uygulanmasına ilişkin çok sayıda örnek vardır.
► Birisinin barışı aramak için ne kadar çaba sarf ettiğini paylaşın ve buna uygun örnekler isteyin.
► Affetmeyle ilgili olarak paylaşın ve küskün oldukları kişileri affetmeleri için üyelerin karar vermelerini isteyin.
► Bir kişinin birine hak ettiğinden daha fazla sevgi gösterebileceği bir durum hakkında örnek vermesini isteyin.
► Bir kişiye davranışı yanlış olsa bile saygılı davranmanın ne demek olduğunu tartışın.
Konuşma Hakkında İncil İlkeleri
►"Kalem kılıçtan güçlüdür" diyen eski bir söz vardır. Bu ne anlama geliyor?
Bir fikir paylaşımında, ikna etme esnasında, iletişimde güç vardır. İnsanları zorlamaktan çok motive ederek daha fazlasını başarabilirsiniz. Bir fikir – bir kavram – birçok insana yayılabilir ve etkileyebilir.
Kutsal Kitap kelimelerin iyilik ya da zarar verme gücünden bahseder (Yakup 3). Kurtuluş planı, insan habercilerine emanet edilen sevindirici haberin gücüyle yerine getiriliyor.
İyiliği başarmak ve zarardan kaçınmak için sözlerimizi nasıl kullanabiliriz? Kutsal Kitap bu konuda bazı ilkeler öğretir.
"Çenesini tutup susan ahmak bile bilge ve akıllı sayılır." (Süleymanın Özdeyişleri 17:28).
O yüzden fazla konuşmayın. Aşırı konuşmacı, ne kendi sözlerine ne de başkalarının sözlerine gerektiği gibi değer vermez. Gerçekten kastetmediği şeyler söyler ve diğer insanların da aynı şeyi yaptığını varsayar. Bilgisizce fikir verir. Bilmediğiniz bir şey hakkında fikir vermek zorunda değilsiniz; her görüş eşit değerde değildir.
(2) Düşünmeden konuşmayın.
Duygularınızın pişman olacağınız açıklamalar yapmanıza neden olmasına izin vermeyin.
"Sevgili kardeşlerim, şunu aklınızda tutun: Herkes dinlemekte çabuk, konuşmakta yavaş, öfkelenmekte de yavaş olsun." (Yakup 1:19).
“Akılsız hep patlamaya hazırdır, bilgeyse öfkesini dizginler.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 29:11)
"Dinlemeden yanıt vermek ahmaklık ve utançtır. " (Süleymanın Özdeyişleri 18:13).
“Duruşmada ilk konuşan haklı görünür, başkası çıkıp onu sorgulayana dek.” (Süleymanın Özdeyişleri 18:17).
Anlaşmazlıkların çoğu yanlış anlamalara dayanır. Zaman ve dikkatle genellikle bunlar çözülür. Dürüstlüğüyle tanınan biri size yanlış gelen bir şey söylerse, onu yargılamak için acele etmeyin.
"Kendini ilgilendirmeyen bir kavgaya bulaşan kişi, yoldan geçen köpeği kulaklarından tutana benzer. " (Süleymanın Özdeyişleri 26:17).
(4) Mizah konusunda dikkatli olun.
Kelimelerin sahip olabileceği etki nedeniyle, kontrolsüz mizah, çılgın bir adamın elinde bir silah gibidir.
" Ateşli ve öldürücü oklar savuran bir deli neyse, komşusunu aldatıp, “Şaka yapıyordum” diyen de öyledir." (Süleymanın Özdeyişleri 26:18-19).
Şakanıza inanarak insanların ciddi hatalar yapmasına neden olmayın. Ciddi olmadığınızda onlara ciddi olduğunuzu söylemeyin - size bir daha inanmayacaklar. İnsanların elinde olmayan kusurlarıyla dalga geçmeyin. Birinin başarısızlıkları hakkında şaka yapmayın. Günahı önemsiz gösteren şakalar yapmayın.
► Mizahın diğer yanlış kullanımları nelerdir?
(5) Yanlış kişiye konuyu açıklamayın.
" Dedikoducu sır saklayamaz, oysa güvenilir insan sırdaş olur. " (Süleymanın Özdeyişleri 11:13).
" Odun bitince ateş söner, dedikoducu yok olunca kavga diner. " (Süleymanın Özdeyişleri 26:20).
Bir şey söylenmesi gerekebilir, ancak bunu söyleyecek doğru kişi siz olmayabilirsiniz. Bunu söylemesi gereken otoritenin yerine siz söyleyemezsiniz.
İnsanların hataları hakkında bilgi yaymayın.
İnsanlar, başkalarına söyleyeceğinizi düşünürlerse, kişisel bilgileriniz konusunda size güvenmezler.
Bir korkak, Matta 18:15-17'deki prosedürü izlemek yerine davasını yanlış insanlara anlatır.
(6) Eleştiri konusunda dikkatli olun.
Eleştirmenin doğru bir zamanı ve yolu vardır.
" Açık bir azar, gizli tutulan sevgiden iyidir. Düşmanın öpücükleri aldatıcıdır, ama dostun seni iyiliğin için yaralar...." (Süleymanın Özdeyişleri 27:5-6a).
Eleştirinizin yıkmaya değil inşa etmeye yönelik olduğundan emin olun. Onları önemsediğinizi ve yardım etmek istediğinizi göstermelisiniz. Eleştirinizin yardımcı olabilmesi için genellikle sağlıklı bir ilişki gereklidir.
(7) Aldatmayın.
“Birbirinize yalan söylemeyin. Çünkü eski yaradılışı kötü alışkanlıklarıyla birlikte üzerinizden çıkarıp attınız” (Koloseliler 3:9).
Aldatma, Hristiyan yaşamına değil, günahlı yaşama uyar.
" Aranızda açık saçıklık, budalaca konuşmalar, bayağı şakalar da olmasın. Bunlar size yakışmaz. Bunun yerine şükredin" (Efesliler 5:4).
Resmi olarak bir durumla ilgilenmek için uygun olmadıkça, geçmiş veya şimdiki skandallardan bahsetmeyin. Gizlice söylemeniz gereken şakalar yapmayın. Dünyadaki insanlar, haykırırken genellikle cinsel terimler veya özel vücut bölümleri için terimler kullanırlar, ancak bu bir Hristiyan için uygun değildir. Tanrı'dan içtenlikle yardım istemedikçe, stresli bir zamanda Tanrı'dan veya İsa'dan bahseden terimleri haykırıp kullanmak saygısızlıktır.
(9) Sözlerinizle insanları bölmeyin.
"Huysuz kişi çekişmeyi körükler, dedikoducu can dostları ayırır." (Süleymanın Özdeyişleri 16:28).
" RAB'bin nefret ettiği altı şey, İğrendiği yedi şey vardır... [yedinci] kardeşler arasında çekişme yaratan kişi" (Süleymanın Özdeyişleri 6:16, 19).
Başkasının yerine kendinizi daha iyi göstermeye çalışmayın. Başkaları arasında çatışmaya neden olmayın. Dedikodu yaparak birinin hizmetinin etkinliğini zedelemeyin.
Konuşmadan önce sadece "Bu doğru mu?" diye düşünmeyin ama aynı zamanda "Neden bunu söylemeliyim?" diye düşünün.
Sonuç
Bir Hristiyan, sözleriyle zarar verdiğini anlarsa özür dilemeye istekli olmalıdır. Doğru olmadığını anlarsa söylediği her şeyi düzeltmeye istekli olmalıdır.
Başkalarından gelen zararlı ve saldırgan sözler, sizden gelen yanlış sözleri haklı çıkarmaz.
Konuşmada yavaş yavaş düzeltebileceğiniz bazı hatalar vardır. Örneğin, konuşmadan önce düşünmeyi öğrenebilirsiniz. Sözlerinizle birini incitme arzusu gibi kalpte bir sorun olduğunu gösteren başka hatalar da vardır. Bu tür konuşmalardan suçluysanız, Tanrı'dan sizi bağışlamasını ve kalbinizi bu eğilimden temizlemesini istemeniz gerekir.
Konuşmanız kalbiniz hakkında çok şey ortaya koyar. Hristiyan değerleriyle tutarlı olmayan bir şekilde konuşarak Hristiyan tanıklığınıza zarar vermeyin.
Konuşmanız çevrenizdekileri kutsayabilir. Çoğu hizmet iletişimden oluşur. İncil ilkelerini takip ederseniz, sözlerinizin etkisi büyük ölçüde artabilir.
Grup Paylaşımı İçin
► Çoğu insan başkalarının konuşmalarındaki kusurları görür ama kendilerininkileri görmez. Lider, bu ilkelerden birini takip etmede başarısız olduğu bir zaman örneğini paylaşabilir veya hangisinde en zayıf olduğunu kabul edebilir.
► Üyelerden zayıf oldukları bir ilkeyi seçmelerini ve bu konuda Tanrı'nın yardımıyla gelişmeye soz vermelerini isteyin.
Dua
Göksel Baba,
Tüm ilişkilerimde kutsal metinlerdeki barış, sevgi ve saygı ilkelerine göre yaşamama yardım et.
Bana karşı yanlış yapanları affetmek istiyorum. Benimle anlaşmazlığa düşenlerle uzlaşabilmem için bana yardım et.
Her insana kendi suretinizde yaratılmış olan olarak saygı duymama yardım edin. Konuşmamın yaratabileceği etkileri hatırlamama ve sözlerimin sorumluluğunu almama yardım et. Sözlerimin iyilik doğurmasını ve zarar vermemesini istiyorum.
Tanıklığıma saygı duyulmasını istiyorum.
Gerçeğinizi iletme ayrıcalığı için teşekkür ederim.
Amin
Ders 4 Ödevler
(1) Yakup 3'ü okuyun. Burada açıklanan konuşmanın büyük etkisini gözlemleyin. 13-18. ayetlerde konuşmanın kişinin ruhi durumundan nasıl doğal olarak aktığına dikkat edin. Efesliler 4:25-32'yi okuyun. Bu Kutsal Yazılara yanıt olarak bir paragraf dua yazın.
(2) Efesoslular 5:22–6:9'u inceleyin. Çeşitli ilişkilerdeki davranışlar için belirli yönergeleri listeleyin ve açıklayın. Bu yönergelerin bu derste tartışılan sevgi, barış ve saygı ilkeleriyle nasıl ilişkili olduğuna dair bir açıklama yazın.
(3) Aşağıdaki sorulardan üç tanesini seçin. Her birine cevap veren bir paragraf yazın:
Tanrı'nın bizi ilişkilerimizde barışı sürdürmeye çağırmasının pratik sonuçları nelerdir?
Başkalarını bağışlamak, kişinin kurtuluşunun devamlılığı için neden gereklidir?
Bir kişinin haklarını Tanrı'ya vermesi ne anlama gelir?
Hak etmemiş olsada başkalarına olan sevgimizin motivasyonu nereden gelir?
Tüm insanların Tanrı'nın suretinde yaratılmış olması, başkalarıyla olan ilişkilerimizi nasıl etkilemeli?
SGC exists to equip rising Christian leaders around the world by providing free, high-quality theological resources. We gladly grant permission for you to print and distribute our courses under these simple guidelines:
No Changes – Course content must not be altered in any way.
No Profit Sales – Printed copies may not be sold for profit.
Free Use for Ministry – Churches, schools, and other training ministries may freely print and distribute copies—even if they charge tuition.
No Unauthorized Translations – Please contact us before translating any course into another language.
All materials remain the copyrighted property of Shepherds Global Classroom. We simply ask that you honor the integrity of the content and mission.